İktisat fakültelerinde belki yakın zamanda değil ama herhalde gelecekte Türkiye’nin son bir buçuk yılda faizde yaşadığı dalgalanma, bu dalgalanmaya nelerin yol açtığı ve bütün bunların sonucunda portföy yatırımlarının nasıl iniş çıkışlı bir grafik çizdiği ders olarak okutulacaktır.
Geçen yıl ocak-ekim 13.4 milyar dolarlık çıkış, kasım-aralık 4.2 milyar dolarlık giriş…
Herhalde hiç kimse o ilk on aylık dönem için “Biz yabancıların gitmesini, Türkiye’den çıkmasını çok istiyorduk, bu sonucu doğuracak ortamı bile bile hazırladık” demeyecektir.
“Döviz, döviz” diye inlediğimize, swap yapabilmek için fellik fellik ülke aradığımıza göre “Aman ne güzel oldu, ne iyi oldu, yabancılar çıktı gitti” diyen yoktur.
Peki şu durumda “Biz geçen yıl ne gibi hatalar yaptık da bu duruma düştük” diye özeleştiri yapan, dile getirmese de içinden sessizce yapan var mıdır?
Onu bilemeyiz. Ancak tahmin yürütebiliriz. Galiba bir dönem bu özeleştiriyi yapanlar oldu. Hani geçen yıl kasımda Merkez Bankası’nda bir operasyona gidilmişti ya, işte o dönem.