Tuhaf bir ülke olduğumuz tartışma götürmez. Örneğin yeni iktisat teorileri üretmekte üstümüze yok. Örneğin iktisatta yeri olmayan kur korumalı mevduat gibi enstrümanlar keşfetmekte de… Sonra da şimdi olduğu gibi debelenip dururuz, bu beladan nasıl kurtulacağız, diye…
Merkez Bankası Başkanımız çıkar mevduat faizinin düşmesinden memnuniyet duyduğunu söyler. Faizin düşmesi iyidir de, bunun söylendiği gün ilan edilen enflasyon tahminine göre o faiz hiç de gerçekçi değildir ve vatandaşı farklı yollara itmekten başka işe yaramaz. Hele hele düşmekte olan mevduat faizlerinin yukarı yönlü revize edilen enflasyon beklentisiyle daha uyumlu hale geldiğinin ifade edilmesi!
Sonra tasarruf araçlarının enflasyondan arındırılmış reel getiri oranları açıklanır; bilinen gerçek bir kez daha gözler önüne serilir.
Ekonomi yönetimini dinleyip Türk parası cinsinden tasarrufu tercih eden fena halde dayak yemeye devam etmektedir!
Bu tercihte bulunanların bankaya yatırdığı parası, yine devletin çıkardığı iç borçlanma senetlerine yatırdığı parası enflasyon ölçüsünde kazandırmamış ve enflasyon karşısında yenik düşmüştür.