Merkez Bankası, yeniden ‘Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’ olabilecek mi, olamayacak mı, temel soru budur.
Şimdi Ağbal faizde yüklü bir artışla bir şok tedavisi uygulamak isteyecek mi, tercihi bu yönde mi olacak, olacaksa bile bu tercihini uygulama şansı bulabilecek mi?
Ya Para Politikası Kurulu toplantısının yapılacağı 19 Kasım’a kadar yavaş yavaş yüzde 14.75’e gelinir ve bu tarihte bir faiz operasyonuna gidilir ya da agresif bir tutumla bu hafta olağanüstü bir PPK toplantısı yapılarak yüklü bir faiz artırımıyla kur artışı frenlenir.
Ama artık herkes şunu görüyor ki sorunun üstesinden yalnızca faizle gelmek mümkün olmaktan çıktı. Faizi artırarak günü kurtarırız, hepsi o.
Maliye politikası ile para politikası uyumunu tam sağlamak gerekiyor; ama bu uyum şu koşullarda mümkün olabilecek mi?