Mehmet Şimşek’in değiştireceği temel politika ne olacak, yanıt belli değil mi…
Ne diyordu Mehmet Şimşek görevi devralırken:
“Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır…”
“Rasyonel zemin…”
“Seçeneksizlik…”
Hem siz sanıyor musunuz ki, şimdiye kadarki uygulamalara böylesine keskin bir ifadeyle karşı çıkmış bir ismin, görevi kabul etmeden önce ne yapacağı konusunda bir anlamda garanti almadığını?
O rasyonel zemine dönmenin yolu Merkez Bankası’nın “adı var-kendi yok” işlevsiz faizini yeniden “politika faizi” yapacak bir yön değişikliği.
Araba uçuruma gidiyor ve direksiyon elinizde… Ya çevirip bir manevra yapacaksınız ya göz göre göre uçurumu boylayacaksınız…
Ya manevrayı bir an önce yapıp arabanın çok savrulmamasını sağlayacaksınız ya son anı bekleyip çok sert bir manevra yapınca uçuruma düşmekten kurtulacak ama bu kez de arabayı devireceksiniz.
Şimşek uçuruma daha da yaklaşmadan küçük manevralarla işi yoluna koymaya çalışacaktır. Gecikilecek her an, direksiyonun daha sert çevrilmesine yol açacaktır çünkü.
Kaldı ki, Merkez Bankası faizini kim olursa olsun öyle bir anda çok çok yukarılara çekemez. Kaş yapayım derken göz çıkarmak da var!