İlk sinyal 14 Mayıs’tan çok önce Mehmet Şimşek’i ekonominin başına yeniden getirme çabasının sergilenmesiyle verilmişti. Mehmet Şimşek’ten beklenen belliydi; ister bir ara gündeme geldiği gibi Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun, ister gerçekleştiği gibi Maliye’nin başına geçsin… Ekonomi politikası değişecekti. Cumhur İttifakı seçimi kazandı, Şimşek göreve geldi, Merkez Bankası Başkanı değişti ve ekonomi politikası da en azından para politikası ayağıyla bir anlamda ters yüz edildi.
Seçimin üstünden bir buçuk aya yakın zaman geçti. Bazı sorular hala yanıtsız. Gerçi ortada bu soruları soracak, konunun üstüne gidecek bir muhalefet de yok ya!
Şimdi yapılanlar doğruysa öncekileri nasıl tanımlamak gerekir?
Daha önceki uygulamalar yanlış bulunmuş olmalı ki terk edildi. Peki o uygulamaların yanlış olduğunu ne zaman ve kim gördü?
Yok eğer önceki uygulamaların yanlış olduğu baştan beri biliniyorduysa bu uygulamalarda niye ısrar edildi?
Bu yanlış uygulamaların Türkiye ekonomisine ve dolayısıyla vatandaşa bir maliyeti oldu mu? Olduysa bu maliyet nasıl telafi edilecek ya da edilebilecek mi?