• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKYapı Kredi Step

AKP’nin ‘yeniden seçim’ tehdidi nasıl aşılır?

27/10/2015 23:37

 

Kadri Gursel kelle sbKADRİ GÜRSEL

kadrigursel@diken.com.tr

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin 26 Ekim’de “Eğer sandıktan 7 Haziran sonuçlarına benzer bir sonuç çıkarsa korkarım yeniden seçim konuşulmaya başlanacak” dedi.


Bu sözler, üstü örtülü bir tehdit niteliğinde.

Meali de şu: 1 Kasım’da milli irade Erdoğan rejimine kaybettiği tek parti iktidarını iade etmezse seçmen beş ay içinde yeniden sandığa yollanarak meclis çoğunluğunu AKP’ye vermeye şimdikinden de ağır ve açık biçimde zorlanacak. Ülke ve ekonomisi, bir yıl dolmadan üç kez seçim yapmanın tahribatıyla yüz yüze bırakılacak..

Bu şartlar altında Türkiye’de demokrasinin varlığından tabii ki söz edilemez… Çünkü milli iradenin buyurduğu doğrultuda iktidarını paylaşmaya yanaşmayan Erdoğan rejimi kendisini ilelebet iktidarda tutacak sandık sonuçlarını elde edene kadar, seçimleri muhalefet açısından ne serbest ne de adil koşullarda tekrar etmenin hesabını yapıyor.

İşi muhalif medya organlarına hukuksuz biçimde el koymaya kadar vardırdılar. Diğer taraftan, her nedense hep seçimle ilişkili komplolarla sınırlı bir terör gündemiyle hareket eden IŞİD yüzünden de HDP’ninkiler başta olmak üzere muhalefetin seçim kampanyaları tehdit ve baskı altına alındı.

Bazı sorular

Bazı sorular geliyor akla…

Mehmet Ali Şahin’in bahsettiği “7 Haziran’dakine benzer sonuç” nedir acaba? Yüzde 40.8’in üstü müdür, altı mıdır?

Ve bir soru daha: Ne oldu da bu ‘yeniden seçim’ senaryoları şimdi dolaşıma sokuldu?

Son sorudan başlayalım: Mehmet Ali Şahin sandıkla tehdit ederken, Erdoğan rejiminin kamuoyu yoklamalarından son günlerde elde edilen sonuçlar karşısında düşündüğü oyun planını açık ediyor.

Hemen bütün anketlerde AKP yüzde 41’in üzerine görünüyor ama bu seviyeler meclis çoğunluğunu yeniden ele geçirmeye yetmiyor.

Şimdi AKP’nin umudu eski seçmeni. AKP’yi terk ederek 2014’teki 30 Mart yerel seçimlerinde ve 7 Haziran’da HDP ve MHP’yi destekleyen ya da sandığa gitmeyen seçmen kesimini tatlı-sert tehditlerle geri kazanmanın arayışında AKP.

Tehditler ciddi

Ne var ki bu tehditleri ciddiye almak gerek.

Erdoğan rejiminin 7 Haziran ile 1 Kasım seçimleri arasında yaptıkları, üçüncü kez seçim kararı alması halinde 1 Kasım’dan sonra yapacaklarının teminatıdır.

Seçim hedeflerini gözeten bir siyaset mühendisliğinin ürünü olarak PKK ile yeniden başlatılan çatışma, üçüncü aktör IŞİD’in de denkleme dahil olmasıyla toplumu terör ve istikrarsızlık tehdidi altına aldı. Bu ortam kuşkusuz ki döviz kurlarındaki dalgalanmalarda rol oynadı.

Mevcut şartlarda anketler AKP oylarında küçük bir miktar artışı gösteriyorsa bunun tek nedeni olabilir: Terör ortamının korkuttuğu bir kısım seçmenin siyasi değişim istemekten cayarak otoriter rejimin statükosuna sığınması…

Asıl korkutucu olan da seçim sonuçlarının da anketlerin gösterdiği doğrultuda oluşmasıdır. Yüzde 41-42 bandında ve belki de 42’nin üzerinde oy kazanmış bir AKP… İşte o zaman rejim, 7 Haziran sonrasındaki netameli politikalarından netice aldığı kanaatiyle bunları daha da abanarak sürdürmeyi deneyebilir. Bu yola saparsa, bağımsız medyadan geriye kalanı da 1 Kasım sonrasında tamamen susturup ancak dikta rejimlerinde görülebilecek bir baskı ortamında ülkeyi sandığa götürmesi muhtemeldir.

Bu seçimler muhtemelen nisan ayında olacaktır.

Herhangi bir rasyonel siyasi aktör Türkiye’de bir yıldan da az bir süre içinde ve hem de bir çatışma ortamında üç kez genel seçim düzenlenmesinin sonucunda ülkenin uğratılacağı zararın muazzam boyutlarını öngörebilir.

Rasyonel bir aktör yok

Mamafih rejimin kumandasında rasyonel bir aktör yok.

Rejimin sahibi, ‘Ya iktidar ya takibat’ ikilemi içinde. Bu nedenle kendisini ancak ilelebet iktidarda kalarak koruyabileceğini düşünmekte ve bu dürtü siyasi davranışlarını yönlendirmekte.

Türkiye’deki fevkalade şahsileşmiş otoriter iktidar, tek seçeneğinin mutlak iktidar yolunda yürümek olduğunu sanmakta.

Mamafih bu yolun sonu kötü. Hem yolcusuna hem de yoldakilere acıdan başka bir şey vaat etmemeke.

Bu acılı gidişi durdurmanın tek çaresi, tek parti iktidarını ne yaparsa yapsın geri alamayacağını liderine idrak ettirecek bir sonucun 1 Kasım akşamı sandıktan çıkması. Bu da yüzde 41’in altında bir oy oranı.

Yüzde bir, bilemedin iki oy için rejimin partisine, partinin de seçmene çektirdiği cefaya bakar mısınız?

Ahlaki zemin ve üstünlüğünü yitirmiş, paradigmaları çökmüş, söyleyecek yeni sözü kalmamış bu AKP’nin iteklendiği zorlama seçim kampanyası ona çok ıstırap veriyor olmalı…

7 Haziran’da unuttukları akçalı vaatleri hatırladılar mesela… Ama ortaya çıkan, ‘beceriksiz, iş bilmez’ dedikleri CHP’ninkilerin çok kötü bir kopyası oldu.

Ne aşk kaldı ne birliktelik

AKP bugününde acı çektiği için ‘ilk gün’e dönmek istiyor ama bu imkansız. Ne aşkları ne de birliktelikleri kaldığı için ‘İlk günkü aşkla, hep birlikte’ diyor afişlerinde.

Bir zamanların AKP’sini ‘tüm Türkiye’nin partisi’ yapan Kürt seçmeni çok sevdikleri için mi ‘beyaz Toros’larda gelecek ölümlerle tehdit ediyorlar?

Seçmeni koalisyondan, işe yerleştirmelerin ve yardımların kesilmesiyle korkutmalarında ‘ilk günkü aşk’ı bulmak mümkün değil.

AKP’yi ve Türkiye’yi yeni acılardan kurtarmanın yolu, koalisyona mecbur edecek kadar düşük bir oy yüzdesini bu partiye 1 Kasım’da armağan etmektir.

Kategori:Agora

Tüm yazılar: Kadri Gürsel

SON HABERLER

MHP’de Saffet Sancaklı krizi: İstifa etti

Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, ortaya çıkan tartışmalardan sonra istifa etti.

Derbide kazanan Fenerbahçe

Süper Lig’in 15’inci haftasında oynanan derbide Fenerbahçe, deplasmanda Beşiktaş’ı 3-1 mağlup etti.

İstanbul’da barajların doluluk oranında artış

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İSKİ) verilerine göre son yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranı yüzde 37,27’ye çıktı.

İklim aktivistleri Venedik’teki ‘Büyük Kanal’ı yeşile boyadı

İklim aktivistleri, İtalya’nın kanallarıyla ünlü turistik Venedik kentindeki ‘Büyük Kanal’a yeşil boyalı sıvı dökerek yeni bir protesto eylemi yaptı.

İsrail saldırılarında ölen Filistinli sayısı 17 bin 700’e yükseldi

Gazze yönetimi, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli sayısının 17 bin 700’e yükseldiğini açıkladı.

Erdoğan’ı yoldan çıkaranlardan bize rehber olur mu?
Muktedir ve pervanelerinin ‘merhamet’i nispetinde yaşamak…

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 229 gündür hapiste

YAZARLAR

Kurtuluş son durakta bir tuhaf dörtlü: Minik, Mafya, Kamil Koç ve ben

Behzat Şahin

Kamusal entelektüel, akademi ve elitizm üzerine birkaç satır…

Murat Sevinç

Medeniyetler çatışması, Batı karşıtlığı ve İslamcılığın yeniden inşası

İhsan Dağı

Çok özel bir halk mıyız, neler oluyor, ne yaşıyoruz?

Murat Sevinç

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu… Sandığınız gibi değil

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Kissinger’ın arkasından

Bahadır Kaynak

Alıntıya hakkını ver, çöp-sözlerle doldurma

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Sedat Ergin: Türkiye ile Yunanistan’ın kalıpları ters yüz eden ilişkisi

Tuğçe Madayanti Şen: Dolunay Katilleri, unutulmuş bir topluluğun sesini duyurma çabası

Mustafa K. Erdemol: Yunanistan’a zeytin dalı…

Vedat Milor: Bond’un kasabası Matera…

Miyase İlknur: Mansur Yavaş’ın mırıldandığı şiir…

Figen Atalay: PISA verileri gösteriyor ki öğretmen desteği geriledi

Murat Ağırel: 900 milyon liralık ‘Castle Hawk’ dolandırıcılığı

Selin Nakıploğlu: Laikliğin ve kamusal eğitim hakkının tahribatı…

Emin Çölaşan: Komisyonda yer alan işçi ve işveren temsilcileri sadece figüran

Murat Muratoğlu: Önümüzde koskoca buzdağı, bütün kredi betona harcandı

Deniz Zeyrek: Vatandaşların mülklerini kentsel dönüşüm gerekçesiyle kimse ellerinden alamaz

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×