Vakıflar Genel Müdürlüğü, Bilim Sanat Vakfı yönetimini ‘teslim alması’yla ilgili ikinci bir savunma yaptı.
BİSAV ve Şehir Üniversitesi yönetiminin, ‘gösterilen tüm müsamahaya ve verilen zamana rağmen, düştükleri ödeme güçlüğünü aşmak için finansman bulma ve borç batağından kurtulma konusunda, ortaya inandırıcı ve gerçekçi bir plan koyamadıkları’ndan dem vuruyor.
Kısacası, ‘suçlayacaksanız bizi değil BİSAV’ı suçlayın’ diyor.
Doğa Koleji’nin borcu, Şehir Üniversitesi’nin üç katıydı. Hangi talimat ve yardımlarla bankaların seferber edildiğini, borçlarının nasıl bir operasyonla yapılandırıldığını dün birinci ağızdan naklettim size. Doğa’yı devralan İTÜ yetkilisi Serhat Özeren, ‘kurtarma değil operasyon’ dediği heyecan verici trafiğin nasıl döndüğünü Hürriyet’e anlatmıştı.
Şehir’e gelince; teminatları yok sayıldı, hesapları bloke edildi, bankalarda kolaylık değil zorluklar çıkarıldı, ödeme güçlüğüne sürüklendi ve hami üniversiteye devri sağlandı. Takiben de süreç, BİSAV’e el konma gerekçesi yapıldı.
Amaç bağcıyı dövmek değil de üzüm yemek olunca sürecin nasıl geliştiğini, Doğa örneğinde gördük oysa.