Yüz elli yıllık demokratikleşme deneyiminden sonra şunu da duyduk ya bir devletlinin ağzından…“Devlet bir şey söylüyorsa tereddüt etmeden inanmak gerekir” dendi ya biz vatandaşlara…
Lafı eden ismin kabinenin en okumuşlarından, doktoralı Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli olmasına mı yanarsınız…
Lafı etme nedeninin, yurtdışından ihalesiz getirilen bir parti ithal etle ilgili eleştirileri püskürtmek olmasına mı…
Lafı, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yani bakanlık harcamalarını biz vatandaşlar adına denetlemekle, yediğimizden içtiğimizden kesilen vergilerin nasıl kullanıldığının hesabını sormakla görevli bir heyet önünde etmesine mi…
Hangisine daha çok yanarsınız, bilemedim.
Bakan Bey başa döndürüyor bizi, tebaanın itaatten başka hakkının olmadığı en başa.
Ne şeffaflık isteme, ne bütçe ve ne de hesap sorma hakkının tanındığı, vatandaşın henüz kul köle sayıldığı dönemler geride kalmamış gibi…Bütün bir demokratikleşme tarihi tecrübemizi kaldırıp çöpe atıyor. Bir tek cümleyle hem de!..