Nihayetinde, Bilal Erdoğan’ın da bir İtalyan gazetesine konuşurken savunmadığı, ‘tartışılabilir’ bulduğu şeyi; gazetecilerin tutuklu yargılanmasını tartışıyoruz.
İyi ki Ankara’da ayrı siyasi dünyalara, Can Dündar ve gazetesiyle fikren kavgalı görüştekilere bile aynı şeyi söyletecek bir Anayasa Mahkemesi var.
Ve iyi ki bu mahkemede sokağa çıkma yasakları gibi çok netameli konularda bile hakkaniyetten şaşmayan… Mağduriyet iddialarının üstüne titizlikle giden… Devletin başını ağrıtacak hak ihlali başvurularında bile bireyi korumayı önceleyen… Kılı kırk yararak verdiği için kararları Strazburg’da da saygı uyandıran… İçtihatları bu yüzden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde de muteber ve etkili… Adalet mefhumunun üstüne titrediği kadar kurumsal itibarına da düşkün… Ve dışarıda koparılan yaygaralara kulağı kapalı hâkimler var.