Albayrak’ın satır aralarına sıkıştırdığı ne kadar sitem, serzeniş ve gücenmişlik varsa hepsi örtülü biçimde iade edilmiş. İkisi hariç.
Biri, “Mutlak güç sahibi Cenab-ı Allah bizleri doğru yoldan ayırmasın, sonumuzu hayreylesin” havalesi.
“Kadere kırkbeş, Allah’a emanet meçhule gidiyoruz, sonumuz belirsiz” diye anlaşılmaya müsait bir finaldi.
Buna verilmiş bir cevap tespit edemedim Cumhurbaşkanlığı metninde.
İkincisiyse “At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırt etmek zorlaştı” lafları.
Yenilir yutulur olmayan bu kısmı, hiç kale alınmamış görünüyor. Muhtemel ki iler tutar yanı olmadığından.
Has daireden beklenmeyecek bir çıkış olması, tahmin edersiniz ki içlerlemenin şiddetini arttırmıştır.
Bu sebeple, listeye bir ‘has daire farkı’ da eklemek yanlış olmaz sanırım.