Ayarlasan, denk getireyim desen bu kadar olmaz. 2019’u, popçu Demet Akalın’ın Dolmabahçe’deki ziyaret-i şahanesini yazarak kapatmıştım. O senenin son gün yazısıydı.
Kambur feleğe bakın ki, 2020’nin final günü de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığı yeni bir sanat tartışmasıyla geçti.
Peki ama örnek sanatçılar Akalın ve Yener ikilisi, Cumhurbaşkanı’nın beklentisini karşılıyor mu? Yani dünya müzik listelerini altüst edecek zulüm ve adaletsizliğe isyan şarkılarını onlar mı söylüyor? Evrensel müzik anlayışını değiştirmeye bu ikisi mi aday? Ve davalarını sanatlarıyla ifade etmekten başka bir öncelikleri yok mu?
İsyan müziği deyince Akalın’la Yener’den sonra akla, rap de gelmez mi?
Peki ‘Susamam’ şarkısıyla biraz yaramazlık yapan Şanışer ve rapçi arkadaşlarının kulağı mı çekildi, sırtı mı sıvazlandı? Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Ödülleri törenine davet edildiler de onlar mı reddetti? Bizim mi haberimiz yok?
Bu yıl da eksantrik bir tartışma ile başladı. Berat Albayrak’ın giderken dediği gibi, Mevla sonunu hayreylesin.