Mağdurlarla insan hakları aktivistleri vatana ihanet suçlamalarına aldırsaydı… İhlalleri, kötüleşmeleri, hukuksuzluk ve yasakları ‘iç meselemiz, devletimiz ne yapsa hakkıdır, sever de döver de’ deyip dünya gündemine taşımasaydı…Dışarıdan taraftar toplanamaz ve 28 Şubat direnişi başarıya ulaşamazdı.
O günün hakim medya zihniyetine rağmen, manşetlerle çarpışa çarpışa kazanıldı özgürlük mücadelesi.
Türkiye, 20 yıl aradan sonra hala o manşetleri göze sokarak bugünkülere razı edilmekten daha iyisini hak etmiyor mu peki?
Ayıp değil mi ‘biz gidersek öcü geri gelir, siz bilirsiniz’ tehdidiyle korkutarak topluma gözdağı vermek? İki kötü arasında tercihe zorlamanın mazereti mi olur?