Ak Partinin yönettiği Türkiye, 19 yılda İslam’ın daha çok toplumsallaştığı bir Türkiye midir? Yani tamam Ayasofya açıldı, selatin camiler yapıldı, imam hatipler, ilahiyatlar çoğaldı, milli eğitimde “dindar nesil” hedefi kondu… Tüm bunlar, insanların hayatında dini daha belirleyici hale mi getirdi, yoksa başka bir şeyler mi oldu?
Başka bir şeyler? Siyasi iktidarın yıpranmasına eş bir dini değer sorgulaması mesela… Siyasi iktidarla dini aidiyetin bütünleşmesi ölçüsünde insanların kendisini farklılaştırma yönelişleri mesela… Özellikle genç kitlelerin siyasi iktidarın değerleri ile ayrışması… İktidara yönelik ahlak sorgulaması mesela… Yukardan aşağı dindarlaştırma projelerine karşı iç direnç gelişimi…
Şunu söyleyebilirim: Şayet siyasi kadrolar, taa Refah’a söylediğim gibi, temiz bir yönetim kurmuş olsalardı, 1994’lerden bu yana siyasette ahlak öne çıksaydı ve bu korunsaydı, erdem en gözüken kişilik değeri olsaydı, yolsuzluğun esamisi okunmasaydı, adalet uygulamada anıtlaşsaydı… o zaman toplumdaki İslam talebi çok daha kapsayıcı olurdu.
Üstelik şimdilerin İslam’ın istismar edildiği izlenimi de zemin bulmazdı.
Bence sorulması gereken şey şudur: Şeriatın gelmesi gelmemesi bir yana kimin hayatında ne kadar İslam var?