Türkiye, 16 yıldır dindar siyasi kadrolar tarafından yönetiliyor. Bu dönemde sistemin laik karakterinin özgürlükçü bir yorumunun gerçekleştiği bir vakıa. Bunun, dini alandaki kısıtlamalardan kurtulmak anlamına geldiği, bundan dindar toplum kesimlerinin memnuniyet duyduğu da bir vakıa.
Peki bu durumda mevcut siyasi kadronun her yapıp ettiğini İslam adına onaylamak ve bütün sivil kurumlar olarak ona eklemlenmek mi gerekiyor?
Yani mesela cemaatlerle ya da başka sivil toplum kuruluşları ile siyasi yapı arasında hiçbir alan ya da misyon farkı kalmamalı mı? Cemaatler, siyasi yapının alt birimleri haline mi gelmeli?
Böyle bir durumun cemaatler ya da STK’lar için “misyonumuz bitti, haydin tatile!” gibi bir misyon kaybı demek olacağı tabiidir.