Yaklaşan YAŞ öncesi Ankara’nın derin dehlizleri kelimenin tam manası ile kaynıyor. Yine bildiğiniz üzere, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra yapılan düzenlemelerle YAŞ yapısı öncekilere göre çok değişti. Tayyip Erdoğan neredeyse tek seçici ve karar verici hale geldi. Ancak, bu senede YAŞ’ta alınacak kararlarla ilgili çok önemli iddialar kulislerde dolaşıyor. En baştan söyleyeyim; ortada dolaşan iddia ve dedikodularda askeri cenahta rahatsızlıklara sebep oluyor. Vay efendim “Avrasyacılar tasfiye edilecek” miş… ”Vay efendim, Avrasyacılar kamuflajı ile ATATÜRKçü askerler tasfiye edilecek miş”… Vay efendim, “Barış Pınarı başta olmak üzere Suriye’de TSK’nın düzenlediği başarı operasyonlara imza atan kurmaylar kadro dışı kalacak”mış… Vay efendim görecekmişiz alınacak kararlar ile “NATO’cu subaylar çok güç kazanacak” mış…
Türk Milleti’nin ve devletinin temel kolonu olan şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içinde ‘şucuların’,‘bucuları’ olması acı olduğu kadar büyük bir talihsizlik!.. Keşke bunlar hiç olmasa. Ama ne yazık ki, AKP iktidarı ve kumpaslar yüzünden bu tür yapılanmalar ve yakıştırmalar oldu. Bana sorarsanız; bu iş şura olmaktan çoktaan çıktı. Artık kararları -her şeyde olduğu üzere- tek kişi veriyor. Olacakları kimsenin önceden tam ve net olarak kestirebileceğini sanmıyorum. ABD kendisine karşı olan herkesi ‘Avrasyacı’ olarak etiketlendiriyor. Takip ettiğim izlere göre, onlara biat etmeyenler ve Balyoz ve diğer kumpas davalarının mağdurları ile ilişkilendirlenlerin durumu kritik gibi görünüyor. Onlara biat edenler ve Balyoz mağdurlarıyla ilişkileri ve fikir birliği olmayanlar onların kadrosunda sayılıyor.
Sarayın ABD ile yürüttğü gizli diplomasi ile başlamıştık. Konuyu daha fazla dağıtmayalım. Bu yıl ki YAŞ toplantısı çok sancılı olacak!..