Tayyip Erdoğan’ın sağlık durumu dahil herhangi bir siyasi sebepten dolayı cumhurbaşkanlığı adaylığından asla çekilmeyeceğine ilişkin katılaşmış fikrimde bu hafta içinde bir esneme oldu!.. Neden mi?.. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz salı günü Meclis grubunda yaptığı açıklamalar yüzünden. Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden polemik yaparak, yalan ve tevziratları yayarak aşağıların aşağısına düşenlere and olsun itibar etmeyeceğiz” deyince içime bir kurt düştü!.. Biliyorsunuz, uzun süredir iktidar içindeki “Gürcüler Konseyi” ve “Güvenlikçiler” arasındaki güç mücadelesini çok yakından takip ediyor ve siz değerli okurlarımıza anında sıcak haberler aktarıyorum. Bir süredir dikkatimi çeken diğer hususlarda “Güvenlikçiler”in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu geri plana çekmesi ve Savunma Bakanı Hulusi Akar’ı ön plana çıkarması. Son zamanlarda, sürekli Hulusi Akar konuşuyor ve ağır bir halkla ilişkiler çalışması yapılıyor.
Dış politika, iç politika, ekonomide çökmüş bir Tayyip Erdoğan… ABD ve İngiltere ile ilişkileri gayet iyi bir Hulusi Akar… Ne yapılması lazım?.. Bir başarı efsanesi yazdırılması lazım. Pekii, ABD, Suriye’de sınırlı bir harekatla Hulusi Akar’a bir hikaye yazdırılması için yol vermez mi? Pekala verir!.. Bir de terör örgütü PKK’ya “silahları bıraktım” açıklaması sosu ilave edilir. ABD projelerinin sağlıklı ve emniyetle gerçekleşmesi için o yollarda beraber yürümeye devam edilir!..