Biliyorsunuz İmar Barışı diye bişey çıkardı cumhurbaşkanı hükümeti. Kaçak binalar belli bir para karşılığında affa uğrayacak ve tapu alacak. Kimsenin malında gözümüz yok, bu bugüne kadar iktidara gelen bütün belediye başkanlarının oy uğruna izin verdiği bir gizli yolsuzluk esasında ve şimdiki ekonomi krizinde hükümet nakit toplamaya çalışıyor. Yani kaçak binalar kaçak olmaktan çıkartılıyor.
Başvuranlardan biri kim derseniz, işte bu isim de bizim şaşırmamaya karar verdiğimiz o refleksimizi tekrar şaşırmak üzere geri getiren Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy. Ersoy önceki gün yaptığı açıklamasında “Otellerim de lojmanlar da vardı galiba. Süre uzatımına hepsine başvurdum. Çok büyük avantaj niye kaçırayım? Rakamlar yüksek değil. İşletmelerin yarım sezonluk kârı. Devlet açısından yapılmış çok güzel bir jesttir. Bizden tahsisli yüzde 50’den fazlası başvurdu” dedi.
Ben şimdi merak içindeyim, bu oteller kaçak olarak kaç yılında kuruldu ve kaç yılından beri Mehmet Ersoy devleti dolandırarak para kazanıyor ve ailesinin geçimini bu yoldan sağlıyor?
Hadi Mehmet Ersoy böyle bir yola başvurdu, Erdoğan kaçak inşaat üzerinden kâr eden birisini nasıl oldu da bakan yaptı, neyine güvendi, nasıl yakın buldu kendisini?