HDP’nin seçmen ağırlığının Türkiyeli Kürtlerden oluştuğu somut bir veri. Ama unutmayalım ki, HDP’nin hâkim gücün oyununu bozucu parti konumunu elde etmesi, temsil tabanını Kürt etnik kimliğinin ötesine taşımasıyla mümkün oldu.
İktidar partisi HDP’yi Kürt kimliği içine sıkıştırarak ve PKK ile doğrudan ilişkilendirerek, hem yüzde on barajını geçmesini hem de demokratik dönüşüm beklentilerinin güçlü bir taşıyıcısı haline gelmesini engellemek istiyor.
Halbuki HDP’nin Kürt kimlik alanına sıkışmaması demokratikleşme için yaşamsal önemde. Bunu sağlayacak etmen, HDP’yi Kürtler dışında geniş bir çevrenin sahiplenmesi, desteklemesi olacaktır.
Bu anlamda 7 Haziran seçimlerinde HDP’ye oy verenlerin, bu desteklerini gelecek seçimlerde de sürdürmeleri, sadece AKP’nin yeniden tahakküm hevesini boşa çıkarmak için değil, HDP’yi de Kürt sorunu alanına sıkışmaktan kurtarmak için gereklidir.