İslamofaşizmin bu açık ve net dışavurumları, daha örtülü biçimde çok daha geniş bir çevrede ve giderek daha fazla karşımıza çıkıyor. Bunlar halen marjinal sesler, sözler olarak değerlendirilebilir.
Ama büyük ölçüde kurulan ve şimdi pekiştirilmesi için çaba gösterilen siyasal hegemonya içinde yer alan sözlerdir. Bunun eyleme geçen halleri linç girişimleri olarak giderek daha fazla kendini gösteriyor.
Çok kötü bir zamandayız ve bundan çok daha kötüsüne doğru büyük ölçüde yukarıdan, kısmen de aşağıdan gelen bir tazyikle sürükleniyoruz. İnsan, sonu her yerde büyük bir çöküş ve yıkım olmuş olan bu gidişatı iktidar cephesinde de görüp, frene basacak aklı selim sahipleri kalmıştır diye ümit etmek istiyor.
Bu tür kötü zamanlar önünde sonunda herkesin altında kaldığı bir felaketle nihayete erer. Tarihi tekrar etmek bir gereklilik midir?