İçinde giderek boğulduğumuz istibdat yönetiminden seçimler yoluyla çıkmak mümkün mü? Önümüzdeki seçimlerin adaylar arasında asgari eşitlik koşullarının sağlandığı, adil seçimler olmayacağı aşikâr. Son birkaç seçimde ve halkoylamasında olduğu gibi. Yargı bağımsızlığının yürürlükten kalktığı, olağanüstü hal yönetiminin temel hak ve özgürlükleri askıya aldığı, onlarca milletvekilinin, belediye başkanının tutuklu olduğu bir ortamda yerel ve genel seçimler yapılacak.
İktidarın ihtiyaç duyarsa seçim sırasında sonuçları değiştirecek açık ve kapalı müdahaleler yapması da (son halkoylamasında olduğu gibi) artık ihtimal dahilinde. Hükümet, yeni bir seçim mühendisliği hamlesiyle genel seçimlerle ilgili yasayı değiştirip oyunu istediği gibi kurmaya çalışacak. HDP’nin daha fazla eli kolu bağlı bırakılacağı, neredeyse kapatılacağı bir ortamda yapılacak seçimler. HDP’nin tasfiyesi, AKP’nin elli-altmış milletvekilliğine el koyması demek.
Seçimler yapılır mı, sonuçlara iktidar müdahale eder mi, iktidar partisi seçimi kaybetmeyi kabul eder mi gibi sorular, maalesef öne çıkıyor. Haklı olarak. Ama eğer iktidarın seçim yoluyla değişmesi umudu bir nebze de olsa hâlâ geçerliyse, bu farklı seçim sistemlerinin, farklı seçim stratejileri gerektirdiğini, her durumda AKP-MHP blokuna karşı bir aşamada muhalefetin bazı seçimlerde ittifak yapmasının elzem olduğunu unutmamakta yarar var.