İlk kez Müslümanlık adına yapılan bir katliamla karşılaşıldığında… “Acaba bunu gerçekten Müslümanlar mı yaptı?” diye işin arkasında bir komplo aranabilir.
İkinci kez karşılaşıldığında… “Bu öfkenin nedenini anlamak lazım” diye bir çıkış yapılabilir.
Üçüncü kez karşılaşıldığında… “Batı ektiğini biçiyor, esas sorumlu Batı’dır” diye bir yorum yapılabilir.
Dördüncü kez karşılaşıldığında… “Bu işin dinle alakası yok” denebilir.
Beşinci kez karşılaşıldığında… “Dışlanmaya, sömürü tarihine, eşitsizliğe tepki” diye bir teşhis konabilir.
Altıncı kez karşılaşıldığında… İşte orada biraz durulur
Çünkü… Artık sıra sorumluluğu kendinde aramaya gelmiştir.
Artık sıra mazeret üretmeme noktasına taşınmıştır.
Artık sıra “Nasıl oluyor da barış dininden terör çıkarabiliyorlar” diye sormaya gelmiştir.
Artık sıra ağırbaşlı, ciddi, yüksek sesli, kati bir itiraz geliştirmenin sırasıdır.