Fakat sayın albayım!
Keşke tepkiniz biraz farklı olsaydı.
Mesela…
Dua eden hoca efendinin üzerine yürüyerek bozuk çalmak ve toplantı salonunu terk etmek yerine…
Dua eden hoca efendiye dönüp…
“Hocam, bir dakika! Çok güzel dua ettiniz. Allah razı olsun! Fakat Çanakkale’deki zaferde Atatürk’ün de önemli bir rolü var. Keşke duada onun da adını ansaydınız. Ama iş bitmiş sayılmaz. Gelin, duaya devam edin ve bir Fatiha da Atatürk’ün ruhuna gönderin” deseydiniz…
Böylece…
Hem “üniformalı zart zurt” diye yorumlanacak bir davranış içine girmemiş olurdunuz…
Hem de çok ama çok daha yapıcı bir tutum almış olurdunuz.