Oturmuşlar, makale falan döşeniyorlar.
Hem de sayısız makale.
Diyorlar ki:
“Bu memlekette Erdoğan düşmanlığı gözleri kör etti. Erdoğan nefretinden gözler dönmüş.”
*
Doğrudur.
Bu memlekette bir Erdoğan düşmanlığı, bir Erdoğan nefreti var, gözleri kör eden, akılları uçuran.
*
Ama en az onun kadar dikkat çekici bir düşmanlık daha var:
Hürriyet düşmanlığı.
*
İşlerini, güçlerini bırakmışlar.
Her gün gazetelerinden manşetlerle, haberlerle, makalelerle Hürriyet’e hücum ediyorlar.
Her gün ekranlarından sövgülerle, tehditlerle, hedef göstermelerle Hürriyet’e saldırıyorlar.
Öyle azılı bir Hürriyet düşmanlığıdır ki bu…
Gözleri kör olmuş, akılları gitmiş, izanları kaybolmuş.
*
Düşünün:
-Iğdır’dan 13, Tunceli’den
1 şehit haberi gelmiş.
-Memleket isyanda. Memleket yasta. Memleket ağlıyor.
-Ateş düştüğü yeri yakmış, aslan gibi gençler can vermiş.
İşte tam bu dakikalarda…
Ethem denilen şahsın televizyon kanalında…
Hımhım ile burunsuz iki tip oturmuş Hürriyet’i konuşuyor, Aydın Doğan’ı, Ahmet Hakan’ı falan konuşuyor.
Hem de en aşağılık iftiralar, en korkunç saptırmalar, en mide bulandırıcı kışkırtmalar, en düzeysiz yalanlarla…
*
Adamların Hürriyet düşmanlığı ve nefreti, üzerine makaleler döşedikleri o meşhur Erdoğan düşmanlığı ve nefretini fersah fersah geçmiş durumda.
*
Erdoğan nefretine ve düşmanlığına duçar olanlara denildiği gibi…
Bunlara da söylenecek tek bir şey var:
Gidin tedavi olun, rehabilite olun kardeşim. Yoksa bu nefret sizi yok edip tüketecek.