Yüksek büyümenin geniş kitleler tarafından hissedilmesinin ise birkaç şartı var. İstihdam artışı ile ücret artışları belirleyici. İstihdam artmasına arttı da, bu daha çok pandemide kaybedilenin geri kazanılması düzeyinde oldu.
Ücretler ise reel anlamda enflasyon düzeyinde artmadı. Hatta işgücü ödemelerinin milli gelir içinde payı azalmaya devam etti. GSYH’dan 2019’da yüzde 31.4 pay alan işgücü ödemeleri 2020’de yüzde 29.4, 2021 yılında yüzde 27 paya geriledi.
Nimetlerinin tabana yayılması ve geniş kitleler tarafından hissedilmesinde ayrıca bir yıllık yüksek büyüme dönem oldukça kısa. Bu bakımdan yüksek büyümenin devamı önemli.
Ancak bu yıl yüksek büyümenin önüne güçlü engeller çıktı. Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açması dünyayı değiştiriyor, hatta küreselleşmenin tabutuna son çiviyi de çaktı. Ekonomik yaptırımlarla Rusya küresel sistemden dışlandı. Merkez bankasının yurt dışındaki rezervlerine el konuldu, uluslararası ödeme sisteminden büyük ölçüde çıkarıldı.
Abdurrahman Yıldırım’ın yazısı