Kendilerini unutup, sadece rakiplerinin ayıplarını, açıklarını, zaaflarını kollayanlar yanlış yapıyorlar.. Hele onları eleştirirken, benzer yanlışlar sizde var ve onların aynını ararken kendi ayıbınızı gizlemeye çalışıyorsanız, onlar da sizin ayıbınızı ortaya dökerler.. Bizim önce ‘El emin’ olmamız gerek. Sanırım bu konuda ciddi bir zafiyet söz konusu. Ehliyet ve liyakat konusu da öyle.
Bakın bir işe, ille de İmam Hatipli birinin gelmesi şart değil. Ehliyet ve liyakat sahibi birinin gelmesi şart. Ehliyet ve liyakat imandan önce gelir. Ha! Bizim İmam-Hatipli o iş için başvuranlar arasında en ehil, en liyakat sahibi olan olsun, en azından eşit konumda olsun, başım-gözüm üzere, değilse herkes yerine. Biz ‘Müslüman‘ız, ‘Müslümancı‘ değil. Biz ‘İnsan’ız, ‘İnsancı’ değil. Kavmiyetçilik, hemşehricilik, tarikatçılık, Mezhepçilik, taraftarlık, partizanlık uzak olsun! Bir hayvana zulmeden insan kılıklı mahlûka karşı, zulüm gören Hayvan’ın yanında olmak gerek. O zulmeden mahluk ise belhum adal’dır bir mü’minin gözünde. Biz ‘Âlemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmeti’yiz zira!