Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Şimdiye kadar kurultay salonlarından izlenimlerimi paylaştım. Ancak CHP’nin olağanüstü kurultayına yer darlığı nedeniyle basın alınmayınca salonun havasını aktarmak yerine değerlendirmelerimi paylaşmakla yetineceğim.
Kurultaydan sonra artık “Özgür Özel nereye koşuyor?” sorusunu daha rahat bir şekilde sorabiliriz.
Özgür Özel, cumhurbaşkanlığı adaylığına koşuyor.
Bir süre sonra, ‘eğer İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olamıyorsa CHP’nin Genel Başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır’ seslerini duyabiliriz. Böylece Özgür Özel’in cumhurbaşkanı adaylığına alıştırılacağız. Bu da önemli bir siyasi iletişim stratejisidir.
Rüzgar lehine esiyor
Rüzgâr Özgür Özel’den yana esiyor. CHP’deki gelişmeler Özgür Özel’in elini güçlendirdi. Hakkını teslim edelim İmamoğlu’yla ilgili süreci iyi yönetti. Rüzgârı kendi lehine çevirmeyi başardı. Tam tersine o sürecin altında kalabilirdi.
Konjonktür lehine
Şu andaki konjonktür Özgür Özel’in lehine.
İmamoğlu cezaevinde. Diploması iptal. Yargılandığı davalardan ceza alırsa cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Bu kurultay da gösterdi ki Mansur Yavaş’ın CHP’de karşılığı yok. CHP’nin alternatif adayı olarak gözükmüyor. Geriye sadece Özgür Özel kalıyor.