Hatanı görmek, özeleştiri yapıp ders çıkarmak bir gelişmişlik göstergesi. Birey, toplum veya devlet bazında bunu yapanlar mesafe alıp ilerliyor.
Geri kalmışlığın önemli nedenlerinden biri ise bunun tersini yapmak: Yanlışlarını görmemek ve suçu hep başkalarına atmak. Şayet bu yolu seçmişseniz, sayısız günah keçisi bulmak çok kolay.
Avrupa Birliği sürecinin en faydalı yanlarından biri, yanlışlarıyla yüzleşemeyen Türkiye’ye eksikleriyle ilgili ayna tutmasıydı. Her yıl olduğu gibi 8 Ekim’de yayınlanan AB İlerleme Raporu da bunu çok iyi yaptı.
Aslında rapor, tüm baskılara rağmen hain ilan edilmeyi de göze alarak yanlışları ifade etmekten çekinmeyenlerin söylediklerini bir dış göz olarak teyit etmiş oldu.
Seçenekler ortada. Ya AB Bakanı Volkan Bozkır’ın da “objektif, dengeli” bulduğu raporu ayna kabul edip yanlışlardan döneceğiz ya da yarın Suriye, Mısır gibi ülkelere benzeyip “Bizi kim batırdı?” diye komplo teorilerine sığınacağız!