ABD’de yaşayan İbrahim Yaşasın isimli bir kişinin, kan bağışı yapma talebi Türk olduğu için geri çevrildi.

Fotoğraf: Reuters
Habertürk’ten Leyla Ünal ve Melis İnce’nin haberine göre, Florida eyaletinin West Palm Beach bölgesindeki ‘One Blood Foundation’ adlı kan bağışı kurumu Yaşasın’a gerekçe olarak Çernobil nükleer faciasını gösterdi.
Başta ırkçı bir tutumla karşı karşıya kaldığını düşünen Yaşasın, “Bu bir suç ve sizi şikâyet edeceğim” dedi ancak kurumdakiler ona durumun farklı olduğunu belirtip çeşitli sorular sordu.
Yaşasın sonrasında yaşananları şöyle anlattı: “Bu kez, ‘Türkiye’de hangi yıllarda yaşadınız? Askerlik yaptınız mı? 1986’da size yumurta, çay, fındık gibi gıdalar yedirildi mi?’ diye sordular. Yediğimi söylediğimde de ‘Askerliğinizi yaptınız mı?’ diye sorarak, o dönem bazı fındık ve çay markalarını sordular. Onayladığımda ise ‘1986’da Çernobil patlaması dönemi yurtdışına satılan mallar geri gönderildi ve ürünler askeriyeye ve okullara dağıtılmış. Bundan dolayı Türklerin ve diğer bazı ülke vatandaşlarının kanınızı alamıyoruz’ dediler. Hayatımın şokunu yaşıyordum. Buna dair bir belge verilmedi ancak böyle bir önlem almaları beni hem sistemlerine hayran bıraktı hem de şaşırttı.”
‘Sadece Türkiye değil’
One Blood Foundation kurumu ise neden kan alınmadığını şöyle anlattı: “ABD Federal Sağlık Kanunları’na göre 1980-1996 yılları arasında Türkiye’nin de olduğu Avrupa ülkelerinde en az beş ay geçiren kişilerin kan bağışını kabul edemiyoruz.”
Açıklamada sadece Çernobil’in değil, başka gerekçelerin de olduğu aktarılarak, “Özellikle İngiltere ve Fransa vatandaşlarını reddettik bir süre. 21 ile 37 yaş aralığında bulunan Avrupa vatandaşlarının kanları Creutzfeldt-Jakob hastalığı (CJD) ve deli dana hastalığının (BSE) taşıyıcısı olma olasılığı yüzünden geri çevriliyor. Özellikle Çernobil patlamasından sonra etkilenenlerin reddedilmesi söz konusu değil. Ama kan bağışı alan kişinin bireysel bir uygulaması olabilir” dendi.
‘Kanın güvenliğiyle ilgili’
Türk Kızılayı Kan Hizmetleri birim yöneticisi Dr. Metin Kalender de, benzer uygulamaların Türkiye’de de olduğunu belirtti. Kalender, Türkiye’deki kıstasları şöyle anlattı: “Donör seçiminde donör sorgulama formu vardır. Bu form her ülkenin kendi şartlarına göre bazı değişiklikler içerir. Örneğin, bir ülkede sıtma hastalığı hâlâ varken, bir diğerinde çoktan tarihe karışmıştır. Bu nedenle sıtma hastalığı bulunan ülkeden gelen bir vatandaş, bu hastalığın görülmediği ülkede kan bağışında bulunmak isterse, bir süre için reddedilebilir. Konu, kişinin başka bir ülkenin vatandaşı olmasıyla ilgili değil, kanın güvenliğini ilgilendiren bir konudur.”