Yüzde 90’ın derin hayal kırıklığı yaşadığı bu anlamsız sınav yarışı yerine, çocuklarımıza ilgi yetenek ve hayalleri doğrultusunda yetkinlikler kazandıracak kurslar öne çıksa çok daha iyi olmaz mı?
Örneğin, yabancı dil öğrenseler, örneğin sanat ya da sporla iç içe olsalar, örneğin el becerilerini geliştirseler ya da farklı hobiler edinseler fena mı olur?
Yıllarca sınavlara hazırlanıp da hayalini kurduğu bir okula girenlerin sayısı yüzde 10’u geçmiyor ve en vahimi de kazanamayanların elinde elle tutulur hiçbir şey kalmıyor.
İşte bu yüzden kafamızı artık sınav bataklığına gömmekten ve boşa kürek çekmekten vazgeçip onlara yaşam kalitelerini yükseltecek donanım ve yetkinlikler kazandırmalıyız.
Bir üst eğitim kurumuna gidecekler ise eskiden olduğu gibi, ortaokul ve lisede belli bir akademik düzeyi tutturanlar arasından seçilmelidir.
Herkese sınavlara girme hakkı tanımak fırsat eşitliği değil, umut tacirliğidir ve artık bu kandırmacadan vazgeçmeliyiz!