Çözüm süreci, tâ başından, yani Oslo’ya birtakım devlet memurlarının gönderilmesinden başlayarak Dolmabahçe’deki o tarihi sehpaya tekme atıldığı güne kadar AKP’nin inisiyatifiyle yürütülmüştü. Oy kaybına yol açacağı fark edilince HDP, seçmenin gazozuna ilaç atıp müflis emellerini gerçekleştirmeye çalışan bir Nuri Alço profiline dönüştürüldü.
AKP’nin kendi seçmenine tutarlı olmak gibi bir problemi yok. Seçmen kitlesi, saraydan en son hangi direktif buyurulmuşsa o doğrultuda yeni bir fikri savunmaya başlıyor…
Komplo teorilerinde söylendiği üzere birileri odayı ısıtmaya başladı bile: MHP aşırı derecede tok gönüllülük göstererek ortaklıklara yanaşmıyor; AKP, kimselerin onunla aynı asansöre binmek istemediği netâmeli bir heyet vaziyetinde; CHP derseniz yanlış da yapsa, doğru da yapsa boyu büyümüyor; üç vakitte transformasyona uğraması mümkün ve muhtemeldir.
Bu ümit kırıcı kompozisyonda gelecek ve enerji vaadeden hangi aktör var size ortalıkta? Bülent abi? geçiniz! Abdullah abi; onu da geçiniz!
Nuri Abi mi dediniz; ilginç fikir; niçin olmasın?