diken.com.tr
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği arazisine inşa edilen yeni ‘saray’ı, ilk günden bu yana hukuksuzlukları, maliyeti ve mimarisiyle sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada ilgi çekmeye devam ediyor. Peki inşaat süresinde ihlal edilen mahkeme kararları neydi, ‘saray‘ ne kadara mal oldu, adı neden ‘Ak Saray‘ kaldı, dünyadaki ‘benzer‘ ya da benzemeyen örnekler ne?
9 Soruda…
1- ‘Ak Saray projesi nasıl ortaya çıktı, nerede inşa edildi?
Bakanlar Kurulu 2012 yılında ‘Başbakanlık Hizmet Binası’ yapımı amacıyla Gazi Yerleşkesi arazisini ‘Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı’ ilan etti. Ardından da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, Orman Bakanlığı ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun işbirliğiyle, ‘Ak Saray’ olarak bilinen projenin inşaatı başlatıldı.
‘Ak Saray’, Ankara’nın en büyük ve en önemli kentsel yeşil alanı olarak kabul edilen Atatürk Orman Çiftliği arazisinde inşa edildi.

Fotoğraf: aoc.gov.tr
1937 yılında Atatürk’ün vasiyetiyle devlete emanet edilen Atatürk Orman Çiftliği, 1950’de çıkarılan bir yasayla resmi statüsüne kavuştu. 1950’den sonra çeşitli kurum ve kuruluşlara tahsis ve satış yapılarak amaçları dışında parça parça küçültülen AOÇ, 1992’de ‘Doğal ve Tarihi Sit Alanı’ ilan edilerek koruma altına alındı.
Mimarlar Odası’na göre AOÇ’deki yapılaşma süreci, 2006’da yapılan yasal düzenlemelerle Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne verilen yetkiye dayanarak hazırlanan Nazım İmar Planı ile başladı.
2011 yılında AOÇ’nin ‘1’inci Derece Doğal ve Tarihi Sit’ alanı statüsü ‘3’üncü Derece Doğal Sit’ alanına dönüştürüldü ve ‘Tarihi Sit’ statüsü kaldırıldı. Aynı yıl çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile çiftlik arazisinin parçalanarak ya da tamamının adalet hizmetlerinde veya Bakanlar Kurulu’nca belirlenecek kamu hizmetlerinde kullanılması için bedelsiz olarak hazineye devredilebilmesinin önü açıldı.
Sayıştay’ın hazırladığı AOÇ Müdürlüğü 2012 raporunda, çiftlikte toplam 33 bin 256 dekar orman bulunduğu tespit edildi. Bu rakam 87 yıl önce, yani 1925 yılında toplam 55 bin 540 dekardı. Buna göre, toplam çiftlik arazisinin yüzde 40’ı yok edildi. En önemli sebebin yol açma olduğu belirtiliyor.
2- ‘Ak Saray’ için hukuki süreç nasıl işledi?
AOÇ’deki söz konusu arazi ve projeyle ilgili iki kez durdurma kararı verildi. Önce Ankara 11’inci İdare Mahkemesi de AOÇ’deki yedi hektarlık alanı sit statüsünden çıkaran Tabiat Varlıkları Bölge Komisyonu kararının yürütmesini durdurdu.
Ardından Ankara 5’inci İdare Mahkemesi, AOÇ’deki 33 bin 500 dekarlık alanda yapılan AOÇ Nazım İmar Planı ve 1’inci Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ile Ulaşım Uygulama Projesi’nin yürütmesini durdurdu.
Dava için hazırlanan bilirkişi raporunda, “Herhangi bir alanda inşa edilebilecek bir kamu yapısının kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülmesinden daha önemli bir kamu yararı barındırdığı kolaylıkla savunulamaz. Bu ölçüt herhangi bir alanda inşa edilebilecek kamu yapısının kullanım ihtiyaçlarıyla karşılanabilir gözükmemektedir” ifadeleri yer almıştı.
Ankara Barosu, mahkemenin durdurma kararlarına rağmen Ankara Atatürk Orman Çiftliği’nde inşası süren ‘Ak Saray’ ve AnkaPark için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. TOKİ, ‘Ak Saray’ın iskan belgesini soran Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne, söz konusu bilginin ‘devlet sırrı’ kapsamında olduğu gerekçesiyle olumsuz yanıt verdi.
Erdoğan, ‘Ak Saray’ için yıkım kararı veren yargıya ‘Güçleri yetiyorsa yıksınlar‘ diye çıkışmış, daha sonra da, “Neyi durduruyorsun? Her şey bitmiş, her şey yolunda. Sizin aklınız sonradan mı başınıza geliyor?” demişti.
3- ‘Ak Saray’ ne kadara mal oldu?
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Ak Saray’ın maliyetini 1 milyar 370 milyon TL olarak açıkladı. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nun 5 Kasım tarihli toplantısında konuşan Şimşek, şu an dek 964 milyon TL harcanan ‘Ak Saray’ın toplam 1 milyar 370 milyon TL’ye mal olacağını kaydetti.
Erdoğan da Türkmenistan dönüşünde yeni jetinde gazetecilere yaptığı açıklamada, ”Maliyet konusunda 750-800 milyon dolar gibi rakamlardan bahsedenler var. Bu kesinlikle doğru değil. Maliyet 500 milyon dolar civarında” dedi.

Fotoğraf: DHA
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise 21 Mayıs tarihli basın toplantısında sarayın maliyeti hakkında şu bilgileri paylaşmıştı:
“Bütün kolonlar çelik konstrüksiyon üzerine ‘yeşil granit’ kaplama yapılmış. Bu granitlerin işlemesiz durumda 1 m² maliyeti 200 USD, işlemeli olunca maliyet artıyor. Sadece 1 metrekaresinin maliyeti 16 maden işçisinin bir günlük ücretine bedel. Antalya’dan gelen Limra taşının 1 m ² maliyeti 120 USD ile 200 USD arasında değişiyor. Bunlar çelik uçlu matkaplarla işleniyor. İşlemeyle birlikte 250 USD.”
4- Adı neden ‘Ak Saray’ kaldı?
Binanın resmi adı ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ olsa da, halk arasında ‘Ak Saray’ olarak anılıyor. İlk olarak başbakanlık sarayı olarak tasarlanan ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına seçilmesi ihtimali nedeniyle de ismi uzun süre açıklanmayan konuta ‘Ak Saray‘ adını ‘koyan‘ kişi, Başbakan Ahmet Davutoğlu.
Davutoğlu, ağustos başında TRT’de katıldığı canlı yayında, konuttan ‘AK Saray‘ olarak bahsetmişti: ”… İster Çankaya olsun ister yeni Ak Saray karşılaştırmaları etrafında olsun. Yeni Türkiye’nin çerçevesini kongrede 9 maddede ifade ettim” diye konuşmuştu.
Binanın resmi adının ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ olduğu, Ermenek’teki maden faciası nedeniyle iptal edilen Cumhurbaşkanlığı resepsiyonunun davetiyelerinden öğrenilmişti.
5- ‘Ak Saray’ nasıl tanıtıldı ?
29 Ekim’deki açılışı Ermenek faciası nedeniyle ertelenen ‘Ak Saray’ için hazırlanan tanıtım filmi sosyal medyada ilk kez 27 Ekim’de yayınlandı. İstiklal Marşı’nın farklı bir melodiyle seslendirildiği, Dr. Ramazan Uçar imzalı ‘mehter‘ versiyonunun fon müziği olarak kullanıldığı videoda, uçan kamera çekimleri ve hareketli bir kurgu tercih edilmiş.
Seçimlere yetiştirilmek için aceleyle yapıldığı bilinen inşaatın tanıtım filmi de ‘aceleye gelmiş’. Yaklaşık bir buçuk dakika süren videodaki kimi sahnelerde ‘Ak Saray’ın tam ortasında bir ‘tanker’ göze çarpıyor.
Tanıtım filminde ihtişamına vurgu yapılan ‘Ak Saray’ın neredeyse bir mahalleyi aydınlatacak kadar iyi ışıklandırıldığı dikkat çekiyor.
Ancak 3 Mart 2014 gecesi saray inşaatında hayatını kaybeden 28 yaşındaki Savaş Oğuz adlı işçinin ölümüne ilişkin bilirkişi raporunda, gece çalışması için gerekli aydınlatmanın yapılmamış olması ihmaller arasında sıralanıyordu.
6- ‘Saray’ın mimari özellikleri ne?
Binada ‘Selçuklu mimarisinin modernize edildiği’ savunulurken, Mimar Şefik Birkiye de ‘Türk motiflerinden esinlenip modernleştirip kendi stillerine uydurup bir senfoni gibi her tarafa yaydık‘’ demişti. Erdoğan’ın kendisi de, son olarak mimariden memnun olduğunu şu sözlerle açıkladı:
”Bizim amacımız, tıpkı ecdadımız gibi, ülkemize kalıcı bir eser bırakmak. Projeyle ilgili olarak ben nasıl bir şey istediğimizi söyledim. O da şuydu: Binanın dışında, Ankara’da da izlerini gördüğümüz Selçuklu mimarisi olmalı. İçeride Osmanlı’nın taban tavan arasındaki mesafedeki o rahatlık olmalı. Donanım olarak da modern teknolojinin kullanıldığı akıllı bir bina olmalı. Sağ olsun arkadaşlar, iyi bir iş çıkardılar.”
Ancak Türkiye’nin önde gelen mimarları aynı fikirde görünmüyor. Ülkenin en önemli mimarlarından Nevzat Sayın, ”İktidar, Selçuklu ‘olmak’ istiyor ama aralarında Selçuklu mimarisinin ne olduğunu bilen biri yok… Kaçırdıkları ise şu: Zamanın ruhu diye bir şey var. Bir derede iki kere yıkanamazsın” görüşünde. Sayın, Ak Saray için şunları söyledi:
”AK Saray, kafası karışık, ne yapacağını bilemeyen, geriye doğru bakmayı bilmeyen, geriye doğru baktığında bulabileceği şeylerin sayısı hakkında bile bir fikri olmayan, ileri doğru bakışı tıkalı, arada bir yerde kalmış bir adamı yansıtıyor.”
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Saray hakkında şu değerlendirmede bulunmuştu: “Merdivenleri Dolmabahçe Sarayı’nın merdivenlerinden, seyir terası Topkapı Sarayı’ndan özentidir. Anıtkabir’in önündeki meydandan daha büyük bir hitabet meydanı ve bin odalık sarayın büyük kabul salonları var. Cumhuriyet rejiminin yapısı olmadığı ayan beyan ortada”.

Fotoğraf: DHA
Candan son olarak da, binanın kuşbakışı görüntüsü hakkında ”Cumhurbaşkanı kaçak saraya yukarıdan bakması halinde mimari formunun alaturka tuvalet taşına benzediğini görecektir” yorumunu yaptı.
7- Dünya ‘Ak Saray’ı nasıl gördü?
‘Ak Saray’a yönelik eleştiriler Türkiye’yle sınırlı kalmadı. Yeni Cumhurbaşkanlığı konutu, maliyetinin yüksekliği ve inşaat sürecindeki hukuksuzluklar nedeniyle dünya basınında da geniş yankı uyandırdı.
En sert yorum, ABD’nin saygın gazetelerinden New York Times’dan geldi. Erdoğan için hazırlanan diğer konutları da sırayalan gazete, “Bunların hepsi, tek bir adamın çok büyük olan hırslarına hizmet etmek için yapıldı: Recep Tayyip Erdoğan” diye yazdı.
İngiliz özerk yayın kuruluşu BBC de, saraya özel bir video hazırlayarak büyüklüğünü ve yüksek maliyetini eleştirdi.
Almanya’da yayımlanan Der Spiegel ise ‘Ak Saray’dan yola çıkarak şu yorumu yaptı; “Erdoğan, iktidar gücü ve ‘Yeni Türkiye’siyle tarihe geçmek istiyor. Yasalar ve kurallar, Ak Saray’ın yapımında da görüldüğü gibi onu sadece rahatsız ediyor.”
Mısır’ın devlet gazetesi olan El Ahram da ‘Ak Saray’ için ”Bu saray, Erdoğan’ın megalomanisini, mevki ve servet hırsını, kendisi sultanın tahtında otururken Osmanlı’nın emperyal zenginliğini ve ihtişamını canlandırma arzusunu açıkça ortaya koyuyor” yorumunu yaptı.
8- Erdoğan nasıl savundu?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni konutunu özetle ‘Yeni Türkiye’ye böylesi yakışır’ argümanıyla savunuyor. Erdoğan, konutun ilk başta Başbakanlık binası olarak tasarlandığını, mevcut Başbakanlık konutunun dışında tören yapılacak alan olmadığını da söylüyor:
”Bu bina, ülkemiz için bir ihtiyaçtı. O nedenle yapıldı. Yabancı konukları karşılama törenlerini, caddeyi trafiğe kapatmak suretiyle sokakta yapmak durumunda kalıyorduk. Hem kapalı alanda tören yapma şansımız olacak, hem de açık alanda. Türkiye’ye yaraşan, tüm ihtiyaçlara cevap veren bir bina yapıldı.”
Başbakanlık’tan yapılan açıklamaysa ”Tüm bu imkânların gerçek sahibi sadece millettir. Emanetin kime verileceğine de yine sadece aziz milletimiz karar verecektir” denildi.
9- Diğer ülkelerde ‘benzer’ saraylar var mı?
289 bin metrekarelik alana yayılan Ak Saray hakkında, dünyadaki muadilleriyle karşılaştırıldığında fazla ‘gösterişli’ yorumu yapılıyor. Bazı benzer konutlara dair bilgiler şöyle:
Birleşik Krallık’ta Kraliyet ailesinin ikamet ettiği ve 1837 yılında inşa edilen 775 odalı Buckingham Sarayı, 77 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor. Birleşik Krallık’ı yöneten siyasetçiler ise Başbakan David Cameron da dahil, Downing Sokağı’ndaki binalarda yaşıyor.
ABD Başkanlarının konutu olan Beyaz Saray’sa (White House – Beyaz Ev) 1792’de inşa edildi; 132 odalı Beyaz Saray’ın kullanım alanı 5 bin 100 metrekare.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise Paris’in merkezindeki Élysée Sarayı’nda yaşıyor. 1718 yılında inşasına başlanan Saray, 1874’den bu yana cumhurbaşkanlığı konutu olarak kullanılıyor.
Türkmenistan’ın Devlet Başkanlığı Konutu ise Oğuzhan Sarayı. 488 bin metrekarelik bir alana inşa edilen Saray, 250 milyon dolara (yaklaşık 571 milyon TL) mal olmuştu.
Almanya’da 2001 yılında inşa edilen resmi başbakanlık konutundaysa 200 metrekarelik bir alanda hazırlanan iki oda kişisel kullanım için düşünülmüş. Başbakan Angela Merkel ise ailesiyle Berlin’de bir apartman dairesinde yaşıyor.