DR. ZEYNEP SENA AĞIM
DR. VELİ VURAL USLU
10 Nisan 2020, akşam saat 10:00. Televizyondan İçişleri Bakanlığı iki saat sonra büyükşehirlerde iki gün sürecek dışarı çıkma kısıtlaması uygulanacağını bildiriyor. Çok sayıda insan bakkalların, süper marketlerin, fırınların ve büyük bir sürpriz yaparak benzin istasyonlarının önünde toplanıyor. İnsanların pek çoğu maskeli, kimisinde N95 tipi tıbbi maskeler göze çarpıyor. Kimisi ise ağzını ve burnunu eliyle kapatmış, EL95 tipi maske ile dışarıda kuyrukta. Adana, kuyrukta çıkan kavga haberiyle Trabzon’a meydan okuyor. Bilecik’in kafası karışık. Bayburt’un kafası ise rahat. Zonguldak kendini adeta şampiyonlar ligine bilet almış gibi hissediyor. Tam bir keşmekeş. Sokaktaki görüntüleri izlerken corona virüsü adeta Kanuni Sultan Süleyman gibi topraklarına toprak katıyor diye düşünüyoruz zamansız ve ayarsız verilen bir mehterle. Herkes şokta. Sorumluluk sahibi evde kalan insanlar bile bir markete gidip yavaştan helva malzemesi, nalbura gidip çakacak çivi alma planları kuruyor. Derken günler geçiyor ama bu olayın etkisini hemen hemen hiç görmüyoruz. Haydaaaa….

Dünyanın pek çok coğrafyasından gelen bilgiler doğrultusunda corona virüsün temel çoğalma oranı (R0) 3 olarak görünüyor, eğer kısıtlamalar olmazsa. Yani bir kişi virüsü üç kişiye aktarıyor. Grip için bu değer ortalama 1.5, bu da demektir ki, corona virüsü gripten iki kat daha bulaşıcı. Ama 10 Nisan gecesi böyle bir yayılma olmadı bizde. Kafa karışıklıkları bununla da bitmiyor.
Yer Hollanda, tarihler 8 Mart’ı gösteriyor. 130 kişilik Amsterdam Karma Korosu, doğudan gelen haberlere kulaklarını tıkayıp Johann Sebastian Bach’ın ‘Aziz John’un Tutkusu’ adlı iki saat süren coşku dolu eserini seslendirmek üzere, 2 bin kişi kapasiteli 125 yıllık Concertgebauw’da sahne alıyor. Artık kim taşıdıysa o virüsü oraya 130 kişilik koronun 102’sine Covid-19 teşhisi konuyor. Bir kişi hayatını kaybediyor. Koro şefi ve iki kişi daha ağır hasta olarak yoğun bakıma alınıyor. Muhtemelen az sayıda kişi –belki de tek bir kişi-, virüsü 101 kişiye bulaştırmış gibi görünüyor. Berlin Katedral Korosu bir prova yapıyor, korodan 50 kişi corona virüsü kapıyor. ABD’de Washington eyaletinde 61 kişilik Skagit Valley Korosu prova için toplanıyor 10 Mart’ta. Bu korodan 45 kişi enfekte oluyor ve ikisi de hayatını kaybediyor, üçü yoğun bakımda.


Diamond Princess adlı yolcu gemisi, zengin geçkinleri bir limandan diğerine taşırken Hong Kong’dan binen ‘corona’lı bir amca virüsü 712 kişiye bulaştırıp beş gün sonra gemiden iniyor. 712 kişiden 13’ü hayatını kaybediyor. Virüsün bir kişiden diğerine geçmesi için, kendisine gereken en uygun sürenin yedi gün civarında olduğu düşünülürse, yolcu gemisindeki beş gün, ilk taşıyıcının virüsü birilerine, o birilerinin de ötekilere bulaştırabilmesi için çok kısa bir süre. Bu nedenle bu 712 kişinin sadece bir kişiden virüs kapma ihtimali çok yüksek. Benzer şekilde Singapur’da daha corona virüsü çok yayılmamışken ortaya çıkan 800 tane vakayı takip eden polisler, aynı noktada buluşuyor: Göçmen işçilerin kaldığı bir yurt. Virüsün çok az insan -hatta muhtemelen tek bir virüs taşıyıcısı- üzerinden bir mekanda 700 kişiye, belki 800 kişiye bulaşabilmesi çok korkunç bir durum. Her nedense bizim 10 Nisan akşamı olanlara hiç uymuyor bu gözlemler.
Bu durum virüsün bulaşıcılığı konusunda kafaları karıştırıyor ve bizi 2005 yılında Nature’da yayınlanan SARS salgınını inceleyen bir makaleye götürüyor. Bu makale corona virüsünün sadece temel çoğalma oranı olan R0 değerini değil, aynı zamanda ‘k‘ olarak adlandırılan yayılma oranını ön plana çıkarıyor. k değeri ne kadar düşük olursa, virüsü belli bir gruba yayan insan sayısı o kadar az demektir. k değeri ve R0 değeri bu yazının ve corona virüsü salgınının en önemli kısmı. O yüzden basitleştirerek bunu bir örnekle anlatalım.
R0 değeri yaklaşık 2 olan 1918-1919 yılındaki grip salgınından örnek verelim. Mesela 10 kişilik bir evde iki kişi grip hastası (Mehmet, Ali) diyelim. R0 değeri 2 olduğuna göre, bir hafta sonra evde toplamda dört tane yeni vaka çıkacak demek (Metin, Merve, Ahmet, Ayşe). Peki kim kime bulaştırdı? Bunu öğrenmek için yukarıda bahsettiğim k değerine bakmak önemli. Bu k değeri 1918-1919 grip salgını için yaklaşık 1. Bunun anlamı Mehmet gitmiş Metin ve Merve’ye bulaştırmış, Ali gitmiş Ahmet ve Ayşe’ye bulaştırmış. İlk virüs taşıyan herkes bu virüsün yayılmasına katkı sağlamış.
Peki şimdi gelelim 2003’teki corona virüsü (SARS) salgınına. R0 değeri yaklaşık 2.5. Yine 10 kişilik bir ev olsun. İki kişi corona virüsü taşıyıcısı (Mehmet ve Ali). R0 değeri 2.5 olduğuna göre bir hafta sonra evde toplamda beş tane yeni vaka çıkacak (Metin, Merve, Ahmet, Ayşe, Birol). Peki kim kime bulaştırdı? Hemen k değerine bakıyoruz: yaklaşık 0.2, yani gripten düşük. Bunun anlamı Ali taşıyıcı olmasına rağmen kimseye corona virüsü bulaştırmamış. Ama Mehmet gitmiş Metin, Merve, Ahmet, Ayşe ve Birol’a hepsine bu virüsü bulaştırmış. Ah Mehmet ah!

Peki bu durum Covid-19 için nasıl diye merak eden Londra’da bulunan Hijyen ve Tropikal Hastalıklar Okulu’ndan Quentin Leclerc ve Gwenan Knight, hastanelerden, internetten, ulaşabildikleri tüm kayıtlardan Covid-19’un nasıl yayıldığına, filyasyon bilgilerine dair bir veri tabanı hazırlıyorlar. Herkese açık müthiş bir kaynak. Bu kaynakta 20 Nisan’a kadar girilmiş verilere göre Covid-19 için k değeri hesaplaması yapan genç bilim insanı Gwenen Knight’ın ulaştığı sonuçlar dikkat çekici.
Güney Kore’nin Daegu şehrinde Şinchunji Kilisesi’nde ise bir kişiden 4482 kişiye yayılmış. Yine Güney Kore’de zumba kursuna giden 65, Fransa’da Charles de Gaulle uçak gemisinde bulunan 1012, Osaka’daki bir konserdeki 80 ve Almanya’da Wolfburg’da bir yaşlılar evinde bulunan 74 kişi, az sayıda insandan –muhtemelen bir kişiden- kaptılar corona virüsünü. Bu tür bulaşma olaylarına ‘superspreading’ yani ‘birden yayılım’ olayları deniyor. Avusturya’dan ABD’ye uzayıp giden bu listeye bakarak yapılan hesaplamada virüsü kapanların yüzde 10’u virüsün yayılmasının yüzde 80’inden sorumlu. Bu durumda Covid-19’un k değeri yaklaşık 0.1. Yani bu virüsü yukarıdaki örnekte olduğu gibi ilk başta hem Ali hem de Mehmet’in virüsü taşımasına rağmen bir nedenden dolayı, sadece Mehmet yaymış tüm virüsü, Ali ise kimseye bulaştırmamış. Mehmet’in kendisinde mi bir problem var, yoksa Mehmet yanlış bir şeyler mi yapıyor da ‘birden yayılıma’ neden oluyor işte bunu anlayabilirsek, corona virüsünü büyük ölçüde engelleyebiliriz. Bu amaçla ‘birden yayılımları’ inceleyen bilim insanları çok ilginç bulgulara ulaşıyor.
4 Ocak- 11 Şubat arası Çin’in Hubey eyaleti dışında meydana gelen 318 ‘birden yayılım’ olaylarına bakınca bir tanesi hariç hepsinin kapalı ortamlarda olduğunu görüyoruz. Japonya’dan Hiroshi Nishinura ve çalışma arkadaşlarının 16 Nisan’da kaleme aldığı makaleye göre 11 ‘birden yayılım’ olayı ve pek çok ‘kişiler arası yayılım’ olayları incelendiğinde, SARS-CoV-2’nin kapalı alanlarda bulaşma ihtimalinin açık alanlara göre 19 kat daha yüksek olduğu ortaya çıkmış. Bunda pek çok faktör söz konusu olabilir. Ama ilk akla gelen etken, insanların nefes alırken ve konuşurken ağızlarından çıkan mikro damlacıkların (microdroplets) uzunca bir süre havada kalması olabilir. Kapalı bir alanda şarkı söyleyen koroların bu mikro damlacıklar nedeniyle ‘birden yayılım’ görülen yerlerin başında gelmesi akla yatıyor. Dr. Gwenen Knight, -henüz çok az örnek üzerinden yola çıkarak- zumba gibi hareketli etkinliklerde derin ve hızlı nefes alınıp verildiği kapalı ortamlar, sakin sakin pilates yapılan mekanlara oranla daha çok bulaşıcılığa neden olabilir, diyor. Bu da maske kullanımının kendimizi değil, aslen karşımızdakini ağzımızdan çıkan mikrodamlacıklara karşı korumak için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yukarıdaki örneğe dönersek, sadece Mehmet bile maske taksaydı, kimse hasta olmayacaktı.
Science dergisinde Kai Kupferschmidt’in de belirttiği gibi, bu yayılma şeması biraz havai fişekleri anımsatıyor. Havai fişek atılır patlar, etrafa yayılır (birden yayılma), daha sonra o yayılanlardan bazıları tekrar patlar etrafa yayılır ve geri kalanlar söner gider. Muhtemelen SARS-CoV-2 için de çok benzer bir durum söz konusu. Çin’de ilk defa aralık sonunda tespit edilen virüs, aslında daha önce patlayan bir havai fişeğin (yani birden yayılım olayının) sönmeden tekrar patlayan bir parçası olabilir. Corona virüsü salgınının Çin’de resmi olarak ortaya çıkmadan önce bir süredir yerel olarak insandan insana geçtiği tezini destekleyen bir yayılma şeması var gibi görünüyor.
Ancak bu çalışmaların da eksik yanları olabileceğini ve çok azının hakemli dergilerde yayınlandığını da aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Öncelikle, insanlar konsere gittiklerini hatırlarlar ama komşusuyla muhabbet ettiğini hatırlamayabilir. Belki de virüsü komşusundan almıştır, konserden değil. Bunun dışında birden yayılım olaylarına neden olan taşıyıcıların yani yukardaki örnekte adı geçen Mehmet’in bilmediğimiz bir özelliği de olabilir mesela. Bu tür durumlar analizi zayıflatabilir. O yüzden henüz kesin tabirlerden kaçınmak önemli.
10 Nisan sokağa çıkma yasağı öncesi sokakta yaşananlara dönersek, belki de kalabalıkların açık havada olması, insanların pek çoğunun maskelerle dışarı çıkmış olması gibi etmenlerden dolayı, corona virüs vakalarında çok ciddi bir artış yaşanmadı. Konserlerin, toplantıların zamanında iptal olması, okulların ve üniversitelerin erkenden tatile girmesi, AVM’lerin ve ibadethanelerin kapalı olması birden yayılım olaylarını önleme açısından çok etkili olmuş gibi görünüyor. Şimdi ise bizleri kontrollü bir şekilde normal hayata dönüş takvimi bekliyor. Her gün yeni bir şeyler öğrendiğimiz analizler ışığında özellikle kapalı alanlardan, hareketin olduğu kalabalık yerlerden uzak durmak, maske takmak, hijyene dikkat etmek gibi birden yayılım olaylarını engelleyen önlemlerle, bu corona virüsü salgınından ve sonraki dalgalardan çok daha etkili şekilde korunmak mümkün görünüyor.
Tüm Diken okurlarına ABD’den ve Almanya’dan sevgiler, saygılar, iyi bayramlar. Sorularınız için: instagram @senataxin ve @velivuraluslu
Kaynakça
Kupferschmidt K: Why do some COVID-19 patients infect many others, whereas most don’t spread the virus at all? (2020) Science
Lloyd-Smith JO, Schreiber SJ, Kopp PE, WM Getz: Superspreading and the effect of individual variation on disease emergence (2005) Nature
Hishiura H, Oshitani H, Tetsuro K ve ark: Closed environments facilitate secondary transmission of coronavirus disease 2019 (2020) MedrXiv
Leclerc QJ, Fuller NM ve ark: What settings have been linked to SARS-CoV-2 transmission clusters? (2020) Wellcome Open Research
Eunha S, Tariq A, Choi W ve ark: Transmission potential and severity of COVID-19 in South Korea (2020) International Journal of Infectious Diseases
Qian H, Miao T, Liu L ve ark: Indoor transmission of SARS-CoV-2 (2020) MedrXiv
Endo A ve ark: Estimating the overdispersion in COVID-19 transmission using outbreak sizes outside China (2020) Wellcome Open Research
Ningthoujam R: COVID 19 can spread through breathing, talking, study estimates (2020) Current Medicine Research and Practice
Bourouiba L: Turbulent Gas Clouds and Respiratory Pathogen EmissionsPotential Implications for Reducing Transmission of COVID-19 (2020) JAMA
Wölfel R ve ark: Virologicalassessment of hospitalized patients with COVID-2019 (2020) Nature
Web siteleri:
1) COVID-19 settings of transmission – database: https://bit.ly/3ar39ky
2) https://www.theguardian.com/world/2020/may/17/did-singing-together-spread-coronavirus-to-four-choirs
3) Mikrodamlacık çalışması: https://www.youtube.com/watch?v=vBvFkQizTT4