Israrla insanlardan bilgi saklamak ve tüm şeffalık çağrılarına kulak tıkamak.
Pek çok bilim insanlarını, Türk Tabipleri Birliği gibi ‘Durumla doğrudan alakalı en güçlü meslek örgütünü’ süreçten dışlamayı da kabul edemiyorum.
Eleştirenleri hemen ‘bozguncu, hain, terörist’ diye yaftalamanın çabası içinde olmak. Ortamı fırsat bilip oraya buraya ‘kayyım atama’ fırsatçılıklarını, insan hakları ihlallerinin diz boyu ölçüsünde sürmesini, hiçbir şey yokmuş gibi ‘Kanal İstanbul’ ihalesi peşinde koşmaları filan da tarih not almakta.
Bilim, akıl ve vicdanın yolundan bu kadar mı sapılır? Bu kadar mı?