Eğer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan pandemi sürecinde hiçbir kesimi “illet-zillet” diye ötekileştirmeden, belediyelerden, bütün farklı toplum kesimlerine kadar herkesi tam bir şefkat duygusuyla kucaklayan bir fotoğraf ortaya koyabilseydi, eminim hem iktidar, hem de Türkiye kazanırdı.
İnanıyorum ki gizli-kapaklı işler algısına fırsat vermeyen şeffaf, güçlü bir ‘hukuk devleti’ görüntüsü olan, özgürlükler konusunda kendisine güvenen bir
Türkiye’nin kimseye dil dökmeden de bazı imkanları elde etmesi işten bile değildi.
Ne yapalım ki zorla güzellik olmuyor, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile girdiğimiz ‘dar koridor’dan bir türlü çıkamıyoruz.