Bugün Varlık Fonu ve TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) gibi yüzlerce milyar liralık şirketleri kendisine bağlayan, 5’li çete (Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin, Makyol) başta olmak üzere devlet ihaleleri ile semirip iktidarla iç içe geçmiş bulunan tekellerle açılıştan açılışa koşan Erdoğan’ın “Bütün servetim bu yüzük” dediği günlere dönmesi ne kadar mümkünse AKP örgütlerinin de ‘Temizlenmesi’ o kadar mümkündür! Aynı nedenle 19 yıllık yönetimi boyunca yerli ve yabancı tekellere “Bizimle birlikte yol yürüyen hiçbir yatırımcı kaybetmemiştir. Yatırımcılara zarar verecek, yatırımcıları üzecek hiçbir işe kalkışmayız. Başta şahsım, izin vermeyiz” diyen Erdoğan’ın bugün Refah Partisinin geleneksel burjuva partilere tepki duyan emekçilerin oylarını aldığı dönemlere (’94 ruhu) dönmek istemesi de o kadar mümkün görünüyor.
Bunu Erdoğan da çok iyi biliyor. Ancak bunu bildiği/gördüğü halde ‘milli görüşçü’ birini il başkanı yapması ve ’94 ruhu’ndan söz etmesi de sebepsiz değil. Çünkü o, zaten eski günlere dönmek için değil; partisindeki erimeyi durdurmak, kopuş halindeki emekçilerde yeniden beklenti yaratmak için bu hamleleri yapıyor.