Bir ay boyunca her yerde tanık olduğumuz kapitalist tüketim biçimleri, pagan yılbaşı ritüelleri, toplumu sefih bir dünyevîleşmenin eşiğine sürüklemeye, değerlerini delik deşik etmeye, toplumun ruhunun çalınmasına yarıyor sadece… Toplumun ruh köklerinin altını oyuyor, kültürel intiharın eşiğine sürüklüyor…
Toplum, bu sefih çözülme biçimleri karşısında “ruhunun çalındığını” haykırmazsa işimiz yaş demektir!
Kaldı ki, yılbaşı çılgınlığı, ruhu çalınmak istenen bir toplumun, başka bir düzlemde, ruhunun çalındığını haykırması değil midir, aslında?