Tarihî, zorlu, çileli bir varoluş süreci bu…
Sancılı bir süreç…
Ama unutmayalım: Sancısız doğum olmaz.
Yaşadıklarımız, doğum sancılarıdır. Ve büyük doğumlar, büyük sancıların çocuğudur.
Bu süreçte, Batılı emperyalistlerin, yüzyıllık projelerini, Türkiye’yi durdurma stratejisi üzerinden hayata geçirme savaşı verdiklerini iyi bilelim ve bunun hiç de tesadüfî ve boşuna olmadığını zihnimize iyi kazıyalım, derim.
Türkiye, sadece kendisi için değil, bütün mazlum coğrafyamızın yeniden ayağa kalkmasını sağlayacak, uzun vadede, insanlığın önünü açacak yorucu, zorlu ama umut dolu bir istiklâl ve istikbal mücadelesinin öncülüğünü yapıyor…
Batılıları çıldırtan bu işte!
Her zaman söylediğim gibi: Biz gelince, onlar gidecekler çünkü.
Biz geliyor muyuz ya da nasıl gelebiliriz peki?