İslâmî cemaatleri new age kült’leriyle karıştırmak ya cehaletin eseridir ya da cemaatleri hedef göstererek hem bu toplumun İslâm’dan, hem de İslâmî kesimlerin bu ülkenin yönetiminden uzaklaştırılmasını amaçlayan tehlikeli bir projeyi adım adım hayata geçirme çabasıdır.
Şunu açık açık söylüyorum: Cemaat-tarikat-siyaset-ticaret ilişkisi zıvanadan çıkmak üzeredir. Cemaatlerin ve tarikatlerin kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor âcilen.
Cemaatler, özellikle de tarikatler, iki eksen üzerinden yeniden yapılandırmalıdır kendilerini.
Dikey eksende, cemaatler, ülkenin, medeniyet coğrafyamızın önünü açacak yeni Gazâlîler, Yunus’lar, Sinan’lar, Itrîler yetiştirecek şekilde insan yetiştirme çabasını faaliyetlerinin merkezine almak zorundadır. Laik eğitim sisteminden -mevcut şartlarda- bu tür çaplı, öncü isimler yetiştirilmesini beklemek olmayacak duaya âmin demektir.
İkinci olarak, yatay eksende ise, cemiyeti korumak, cemiyete kol kanat germek, cemiyetin İslâmî duyarlıklarını pekiştirmek için gayret göstermekle mükelleftir cemaatler.
Devlete elbette ki, adam yetiştirmeli cemaatler. Ama sadece ehliyet, liyakat ilkeleriyle görev yapacak insanlar yetiştirmeli.