Başbakan Binali Yıldırım, başkanlık tartışmasını yeniden alevlendiren MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bugünkü grup toplantısında yaptığı “Eğer Meclis’te evet dersek, milletin huzurunda da evet deriz” açıklamasına ‘koşulsuz destek sundu’: “Açıklamalar yapıcı ve umut vericidir. Sayın Bahçeli’nin lafı üstüne laf söylemek bize yakışmaz. Ne diyorsa odur.”
Bahçeli bugünkü grup toplantısında partisinin Meclis’te farklı, olası referandumda farklı tavır da almayacağını ilk kez açıklamıştı: “Anayasa değişikliği teklifleri henüz ortaya çıkmadı, hakkımızda hüküm verenler sanki Kaf dağından kan bağışlıyorlar. Bir grup Truva atı bunu milletin aklıyla alay etmek olduğunu söylüyorlar. Meclis’te evet, referandumda hayır diyecekmişiz. ‘Havet’ nasıl olacakmış Türkçe’yi katletmeleri bir yana utanmadan bir de böyle söylüyorlar. Biz evet veya hayır dememişken, hiçbir şey belli değilken referandumu yapıp sonucu ilan edenler bilsinler ki darbe şakşakçılarıdır. Bunların hali tam olarak Nato kafa Nato mermerdir. MHP’nin TBMM ne diyorsa milletin karşısında da aynısını diyecektir. Mecliste evet dersek, referandumda da evet deriz.”
Çankaya Köşkü’nde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, Bahçeli’nin açıklamaları için “Sayın Bahçeli’nin lafı üstüne laf söylemek bize yakışmaz. Ne diyorsa odur” değerlendirmesini yaptı.
‘Bundan sonraki iş Meclis’indir’
Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın makamının ‘tarafsızlığına gölge düşürdüğünü’, ilk tercihinin Erdoğan’ın yasal sınırlara çekilmesi gerektiği yönündeki açıklamaları için “Bu bir krizdir ve daha fazla ülkenin gündeminde kalmamalı. Bizim siyaseten çözüm bulamadığımız bu problemi millete götürüp çözüme kavuşturalım diyor. Biz de bunu böyle görüyoruz” diyen Yıldırım, MHP liderinin açıklamalarını yapıcı ve umut verici olduğunu söyledi.
Başbakan şöyle devam etti: “Bizim görevimiz teklifi Meclis’e getirmek. Yaptığımız değişikliğin ne anlama geldiğini halkımızla paylaşıp teklifimizi sunacağız. Bundan sonraki iş Meclis’indir. Bahçeli’nin bugüne kadarki açıklamaları yapıcıdır. Bizim kanaatimiz destek verecekleri yönünde. Sayın Kılıçdaroğlu ile de gerektiğinde görüşürüz. Bir problem yok. Sayın Bahçeli ve Kılıçdaroğlu ile kısmi anayasa değişikliği konusunda mutabakatımız var.”
Tartışma nasıl başladı, kim ne dedi?
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın makamının ‘tarafsızlığına gölge düşürdüğünü’ savunmuş, ilk tercihinin Erdoğan’ın yasal sınırlara çekilmesi olduğunu söylemişti. Bahçeli, bunun olmaması halinde başkanlık sisteminin Meclis’te oylamaya sunulmasını, yeterli sayıya ulaşılmazsa da referanduma götürülmesini istemişti.
Bahçeli’nin açıklamalarının ‘umut verici’ olduğunu söyleyen Yıldırım, parlamenter sistemin Türkiye’nin sorunlarına çare olmadığını söyleyerek, ‘başkanlık sistemi’ni içeren anayasa teklifini en kısa sürede Meclis’e getireceklerini ve sonuç ne olursa olsun referanduma gidileceğini açıklamıştı.
Bunun üzerine MHP’den peş peşe ‘düzeltme’ gelmiş, Bahçeli’nin sözlerinin ‘başkanlık sistemine destek’ olarak yorumlanamayacağı, MHP’nin parlamenter rejimin devamından yana olduğu vurgulanmıştı.
CHP ise ‘başkanlık’ tartışmasında AKP ile MHP arasında ‘gizli pazarlığı’ işaret ederek, “Ne böyle tartışma içinde oluruz ne de böyle bir sistemin Türkiye’de yer almasına izin veririz. Partili cumhurbaşkanlığı konusundaki tavrımız da aynı” demişti.
Yine ‘AKP-MHP ortaklığı’na dikkat çeken HDP de şu anda en önemli olanın CHP’nin alacağı pozisyon olduğunu açıklamıştı.
İktidar temsilcileri de MHP’nin ‘düzeltme’lerini duymazdan gelmiş, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AKP ve MHP’nin anlaşması halinde 2017 yılının başında referandum yapılabileceğini söylemiş, Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop da referandumun 2017 baharında yapılabileceğini belirtmişti.
Tartışmaya kayıtsız kalamayan Erdoğan da partilere referandum çağrısı yaparak, “Milletim bu işe ‘Evet’ diyorsa adım atalım. İstiyorum ki patinaj yapmayalım, hızla yola devam edelim” demişti.
AKP’li Hayati Yazıcı, ‘başkanlık sistemi’yle ilgili teklifin ocak ayında Meclis’e gelebileceğini, nisan ayında da referanduma gidilebileceğini söylemişti.
Son olarak CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, “Sistem kaçınılmaz noktaya gelince bunu değerlendirmek gerekir diye bakıyorum. Bu kadar sıkıntıyı yaşadığımız bir dönemin şartları içinde değerlendirmemiz gerekir başkanlık sistemini” demiş; ardından bir düzeltme yayımlayarak “CHP, başkanlık sistemine sonuna kadar direnmelidir ve direnecektir” ifadelerini kullanmıştı.
Meclis aritmetiği
Parlamentoda oy kullanma yeterliliğine sahip 316 milletvekili bulunan AKP’nin, olası bir anayasa değişikliğini tek başına referanduma taşıyabilmesi için gereken 330 rakamına ulaşabilmekte en az 14 sandalyeye daha ihtiyacı bulunuyor.
MHP’nin Meclis’te 40 sandalyesi mevcut.