Nefret söylemi içeren provokatif yayınlarıyla dikkat çeken AKP’ye yakın Yeni Akit gazetesinin genel koordinatörü Hasan Karakaya, Ankara’da barış mitingine katılanları hedef alan saldırının ardından yapılan kan anonslarının ölü sayısını artırmayı amaçladığını savundu.
‘Elbirliğiyle daha fazla insan ölsün mü istediler?’
‘Acil kan anonsu yaptılar ki, daha fazla insan ölsün!’ başlıklı bugünkü yazısında, “İhtiyaçtan fazla “kan stoku” olmasına rağmen “kan anonsları” niye yapıldı?” diye soran Karakaya şöyle devam etti: “CNN Türk Televizyonu başta olmak üzere “Paralelci televizyonlar” filan; yetkililerin “Kan stokumuz fazlasıyla mevcut” demesine rağmen; milleti niye “hastane”lere yönlendirdi? Merak ediyorum; Acaba, elbirliği ile “daha fazla insan ölsün!” mü istediler?!?..”
‘Barış teröristleri’ ‘Gezi zekalı’ taifesinden geri kalır mı?
Gezi eylemleri sürecinde Ulusal Kanal spikerinin mikrofonun kapalı olduğunu zannedip “Keşke birkaç ölüm olsa” dediğini öne süren Karakaya, “‘Gezi zekâlı’ taifesi, olayların tırmanması için ‘ölü’ ister de, Ankara’daki “Barış teröristleri” geri kalır mı? Onlar da ,”99 ölü”yü az bulup, “daha fazla ölü” istemiş olamaz mı?” diye yazdı.
TTB yöneticisi: Kan ihtiyacını cerrahlar ve yoğun bakım nöbetçileri iletti
Türk Tabipler Birliği’nin yöneticilerinden Hande Arpat, kan ihtiyacı anonslarının bizzat ameliyathanelerde görevli cerrahlar ve yoğun bakım nöbetçilerinin bildirdiği haliyle yapıldığını söylemişti.
Arpat, İleri Haber’de yer alan ‘Ev sahibi doktorun katliam notları’ başlıklı yazısında, yaşananları şöyle anlatmıştı: “Kan ihtiyacı duyurularımız Sağlık Bakanlığı ve Kızılay tarafından yalanlandı; akıl alır gibi değil, biz bu ihtiyaçları ameliyathanelerde görevli cerrah arkadaşlarımızdan, yoğun bakım nöbetçilerimizden bildirildiği haliyle kamuoyuna ilan ettik. Şayet kan stoku yeterli idiyse de demek ki buralara ulaştırılması ile ilgili bir problem olmuş! Açıkçası yalanlamalara kulak da asmadık, işimize baktık, iyi ki de öyle yaptık; insanlar dört koldan hastanelere kan vermeye koştular bizim çağrılarımızla…”