İstanbul’un ünlü kebap zincirlerinden Develi’nin Ataşehir’deki restoranında üç buçuk yaşındaki yeğeni Yaman Kocakaya’ya asitle saldıran Cihan Arıçman, ‘kasten yaralama’ suçundan dokuz yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.
Cihan Araçman, ailede şok yaratan saldırısının ardından polise verdiği ifadede, “Benim de çocuğum var. Ama aile Yaman Kocakaya’ya ilgili gösteriyordu. Kıskandım. Amacım çocuğu maskara etmekti” derken, Yaman’ın ailesi, Araçman’ın en ağır cezayı alması için ellerinden geleni yapacağını belirtmişti. Yaman tek gözünü kaybetmişti.
24,5 yıla kadar hapis cezası istenen Araçman’a kişilik bozukluğu teşhisi konulurken, bu durumu cezai ehliyetini azaltmayacağı belirtilmişti.
Araçman, mayıs ayında görülen davada verdiği ifadede, olayın bir kaza olduğunu söylerken, eğlenmek ve şaka yapmak amacıyla cebinden ‘boya’ yazan bir kutu çıkardığını ve içindeki sıvıyı Kocakaya’nın eline dökmek isterken sıçrayıp yüzüne geldiğini söylemişti.
‘Şakaydı deyip sıyrılma çabasını vicdanınıza bırakıyoruz’
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Araçman, Yaman’ın annesi Işıl Güven, babası Cenk Kocakaya, taraf avukatları ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da katıldı.
Duruşmada söz alan mağdur Yaman Kocakaya’nın avukatı Rahşan Sertkaya, “Sanık Cihan Araçman’ın ‘Şakaydı’ deyip bu olaydan sıyrılma çabasını siz hakimlerin vicdanlı ellerine bırakıyoruz” dedi.
Ailenin diğer avukatları ise sanığın cezasında indirim uygulanmasının kamu vicdanını zedeleyeceğini belirterek Araçman’ın cezalandırılmasını talep etti. Baba Kocakaya da sanığın en üst sınırdan, indirim uygulanmadan cezalandırılmasını istedi.
‘Tahliye talep ediyoruz’
Sanık Araçman’ın avukatlarından Gürkan Altun, müvekkilinin olay günü montunun cebinde tesadüfen boyayı bulundurduğunu belirterek, “Çocuğun eline dökmeye çalışmış, dökülmemiş, sıkınca da yüzüne sıçramıştır. Olayda bir tasarlama ve kasıt olmayacağı açıktır. Müvekkilim kimyasal madde içeriği ve tepkilerini bilmemektedir. Çocuğun boya sıkıldıktan sonra yüzünün yıkanması çocuğun zararına olmuştur. Restoranın yakınındaki hastaneye gidilmiş olsaydı muhtemelen zarar bu dereceye varmayacaktı” dedi.
Avukatın sözlerine anne Işıl Güven, “Keşke bu dedikleriniz doğru olsaydı” diyerek tepki gösterirken, avukat Altun konuşmasına, “Bu olayın dünyada tek olduğu yönünde beyanda bulunmaları doğru değildir. Cilde uygulanırsa sülfürik madde öldürücü nitelikte olmamaktadır. Müvekkilim yaklaşık 13 aydır tutukludur” sözleriyle devam etti.
Araçman’ın bir diğer avukatı Şerafettin Tiryaki tahliye talep etti: “Müvekkilim iki ayrı üniversiteyi birincilikle bitirmiştir. Olay anına kadar parlak kariyeri olan bir kişiydi. Bu olay nedeniyle iş hakkı feshedildi. Eşi tarafından boşanma davası açıldı, evlilik birliği sona erdi. Bu olayı tasarlamış olsa kimsenin görmediği bir yerde yapabilirdi. Müvekkilimin tahliyesini talep ederiz.”
‘Çocuğun iyileşmesine çalıştım’
Son sözü sorulan sanık Cihan Araçman ise olağanüstü bir durumu fark etmesi halinde, ilk müdahaleyi kendisinin yapacağını söyledi.
Araçman şöyle devam etti: “Bu olay, çocukları elleri yüzleri boya olduğunu gördüğümde aklıma geldi. Hiç istemediğim bir şekilde sona ermiştir. Zarar göreceğini bilsem onlarca kameranın önünde öyle bir şey yapamazdım. Art niyetim olsa neden yüzlerce kişinin olduğu yerde böyle bir şey yapayım? Fevkalade bir durum fark etseydim ilk müdahaleyi ben yapardım. Yerime geçip oturduğumda annesinin yanına gelen çocuğun gözleri açıktı. Muhtemelen yüzü annesi tarafından yıkanınca böyle oldu. Olaydan sonra annesinin peşinden hastaneye gittik. Hastaneye gidince ‘Acaba benim yüzümden mi oldu?’ dedim? Olaydan sonra vicdan azabıyla her şeyi anlattım. Olayın detayları benim anlatmamla ortaya çıkmıştır. Kamuoyu bu olayı saldırı olarak lanse etmiştir. Kamuoyunun baskısı ile oluşturulmş bu iddianame neticesinde bir cani durumuna düşürüldüm. Çocuğun iyileşmesine çalıştım. Her günümü vicdan azabıyla hastanede geçirdim.”
‘Beni sevindiren tek şey Yaman’ın sosyal hayatına dönmüş olması’
Yaşananlardan dolayı pişman ve üzgün olduğunu söyleyen Araçman, bundan sonra ailenin maddi ve manevi yanında olacağını söyledi.
Araçman sözlerini şöyle bitirdi: “Benim tek ve en büyük hatam bu maddeyi boya zannetmemdi. Keşke kontrol etseydim içini. Etsem bile ne olduğunu anlamayacaktım. Böyle bir uzmanlık alanım yok. Anne bilmeden çocuğun yüzünü yıkayınca sonucun nasıl böyle olacağını bilmiyorsa ben de içindeki ile böyle olacağını bilmiyordum. Bunca üzücü olayın içinde cezaevinde beni sevindiren tek şey Yaman’ın sosyal hayatına dönmüş olmasıdır.”
Mahkeme, Araçman’ı ‘kasten yaralama’ suçundan dokuz yıl altı ay hapis cezasına çarptırdı.