Wikileaks’in yayınladığı, ABD Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti’nin adayı Hillary Clinton’ın seçim kampanyasının başkanlığını yürüten John Podesta’ya ait 2 binin üzerinde elektronik postanın içinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ilişkin yorumların da bulunduğu mailler bulunuyor.
İslamcı çizgi
Cumhuriyet’in derlediğine göre, mailler arasında Clinton’ın kampanyasında dış politika danışmanı olarak görev yapan Jake Sullivan’a, ABD’nin AB nezdindeki eski büyükelçisi Stuart E. Eizenstat tarafından gönderilen 17 Ocak 2016 tarihli mailde Erdoğan’dan da bahsediliyor.
Mailde Eizenstat’ın ABD Savunma Bakanı Ash Carter ile yaptığı Savunma Politikası Kurulu toplantısının özeti aktarılıyor. Eizenstat, iki günlük toplantıda istihbarat servislerinden, Türkiye’de görev yapmış dört ABD büyükelçisinden ve üç akademisyenden görüş aldıklarını belirtirken, Erdoğan’ın Türkiye’yi daha İslamcı bir çizgiye çektiği yorumları yapılıyor.
Yine aynı mailde, seçimlerden sonraki Türkiye atmosferi anlatılırken, Erdoğan’ın bağımsız gazeteciler, muhalif politikacılar, askerler gibi kendi görüşlerine katılmayanlara baskı yaptığı yorumu yapılıyor.
Erdoğan’ın 7 Haziran’dan sonra PKK ile müzakereleri bitirdiği ve ‘ülkeyi sivil bir çatışmanın eşiğine götürdüğü’ söylenirken, Erdoğan’ın önemli konularda tek karar mekanizması olduğu kaydediliyor.
Ekonomi ve güvenlik tehditlerinden yararlanma
ABD’yle Suriye üzerine ilişkilerde ise, Erdoğan’ın, IŞİD’e odaklanan Washington’ın aksine, PKK ve bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına karşı odaklandığı, ABD’nin Türkiye’yi yeterince anlamadığını düşündüğü belirtiliyor.
Türkiye’nin sınırlarındaki kaos ortamına dikkat çekilerek, Erdoğan’ın İran/Rusya/Suriye/Kürt ekseninden çekindiği iddia ediliyor. Ancak Türkiye’nin NATO üyeliği aynı zamanda, ABD’yi de sorunların içine çekebileceği bir konu olarak görülüyor.
Türkiye’nin İsrail’le yalnızlaştığı dış politika ortamını kırmak için yakınlaştığı söylenen mailde, Rus jetinin düşürülmesi ve Süleyman Şah Türbesi’nin taşınması süreci de ‘provokatif hareketler’ olarak değerlendiriliyor.
Yine aynı mailde, ekonomik yavaşlama, artan borçlar ve Türkiye’nin NATO üyeliğinin ABD’ye bir koz sağladığı belirtilirken, ‘bu problem’le baş etmenin yolu olarak Türkiye’nin ekonomik problemlerinden ve güvenlik tehditlerinden faydalanılması gerektiği söyleniyor. Mailde, Türkiye’nin ABD’ye daha çok ihtiyacı olduğu da belirtiliyor.
Kissinger: Erdoğan’ın Batı yanlısı olduğunu düşünmek ‘fantazi’
Mailde ABD’nin eski dışişleri bakanı Henry Kissinger’ın da görüşlerine yer veriliyor. Buna göre Kissinger, Erdoğan’ın Batı yanlısı bir çizgiye geleceğini düşünmeyi ‘fantezi’ olarak değerlendiriyor. Buna rağmen Erdoğan’la ortak güvenlik endişeleri nedeniyle müzakere edilebilecek alanların halen bulunduğu da vurgulanıyor.
Erdoğan’ın çözüm süreci için teşvik edilmesi gerektiğini belirten Stuart E. Eizenstat bunun da yalnızca ABD’nin PKK şiddetine karşı daha sert bir tutum takınması ile olabileceğinin altını çiziyor ve Türkiye’deki nüfusun yüzde 45’inin halen Batı yanlısı bir çizgide olduğunu vurguluyor.