Koruduğumuzu sandığımız ‘demokrasi’, haklara ve özgürlüklere dair bir şey.
Darbecinin, silahla, katliamla kökten yok etmek istediği bu.
Seçilmiş, o bombalanan Meclis’te üçüncü parti olmuş, milyonlarca insanı temsil eden HDP’nin dışlanması da dahil; darbeciyle mücadele ettiğimizi söylerken, kim olursa olsun, hak ve özgürlükleri çöpe atmak, çiğnemek, ezmek nasıl demokratik bir yol olabilir?
Hep dediğimiz ‘millete, Meclis’e, Cumhurbaşkanı’nın kaldığı yere ateş, polise açan zalimler.’
Onların bile ‘işkence’ görmesi demokratik bir cevap olur mu?
Kaldı ki, daha önce “dokunan yanıyor” denen ‘Paralel’de şimdi “değen yanıyor”la koca bir torbaya insanların atılması, geçmişte ‘darbe karşıtı’ olarak AKP Milletvekili bile olan Ilıcak ile onca gazetecinin konması, darbeye karşı korunan hukuk, hak ve özgürlüklerle ne kadar bağdaşacak!
Mesele bir şekilde ‘bu terör örgütü’ne bulaşanlarsa, iktidarın çok sayıda mensubu, çok sayıda başka gazeteci, dün “Hocaefendi’ye laf söyletmeyiz” deyip bugün ‘Cinler’ diyenler kendilerini nasıl muaf tutacak?
Demokrasi sadece darbe anında, ona karşı savunulmaz ki. Bazen kendimizden bile korumamız gerekir!