TUNCA ÖĞRETEN
tuncao@gmail.com/ @tuncaogreten
Türkiye, art arda Uber hizmeti veren şoförlere yapılan saldırılara tanık oldu. Konuştuğumuz Uber şoförü, sistemin tercih edilmesini ‘güvenli olmasına’ bağlarken, görüşüne başvurduğumuz ticari taksi şoförüyse aynı fikirde değildi: “Bizim millet lüks düşkünü.”
Türkiye dahil dünyanın birçok yerinde kullanılan Uber, VIP araç sahipleriyle müşterilerin doğrudan irtibat kurmasını sağlayan bir sistem. Akıllı telefona yüklenen uygulama, aynı uygulamayı kullanan lüks araç sahipleriyle iletişime geçerek hizmet almanızı sağlıyor. Uygulama, anlık olarak aracın rotasını, plakasını ve şoförün fotoğrafıyla birlikte telefon numarası gibi iletişim bilgilerini de görmenize izin veriyor. Buna ek olarak o şoförden daha önce hizmet almış yolculara ait yorum ve puanlar da görülebiliyor.
Uber gibi sistemler için Türkiye’de henüz bir yasal düzenleme yapılmış değil. Lakin Uber, yönetmelikteki bazı açıkları lehine çevirmeyi başarmış. D2 olarak bilinen turizm belgesi alan VIP araç sahipleri, otel ya da turizm işletmesine bağlı taşımacılık hizmeti veriyormuş gibi yasal açığı delebiliyor. Böylece, trafik cezası ya da araç bağlama gibi yaptırımlardan da sıyrılabiliyorlar.
Son bir hafta içerisinde Uber hizmeti veren şoförlere saldırılarda bulunuldu. Kimisi darp edildi, kimisine bıçakla saldırıldı… Derken sonunda iş Uber şoförünü kurşunlamaya kadar gitti. Bu saldırılarsa ticari taksiciler tarafından gerçekleştirildi.
Müşteri gibi çağırdık, işin aslını sorduk
Ticari taksicilerin Uber’e karşı içlerinde besledikleri nefretin sebebinin izini sürdük.
Akıllı telefonumuza indirdiğimiz yazılımla, yakınımızda yolcu bekleyen bir Uber şoföründen hizmet talebinde bulunduk. Şoför bize ulaştığındaysa hizmet almayacağımızı söyleyip, kahve eşliğinde sohbet etmeyi teklif ettik.
Uber aracılığıyla taşımacılık hizmeti veren, adı bizde saklı şoför sağolsun kırmadı.
Daha önce 15 yıl makam şoförlüğü yaptığını ama şimdilerde lüks aracıyla Uber üzerinden taşımacılık hizmeti verdiğini söyleyen şoför, yolcuların ticari taksi kullanmak yerine Uber’i hangi gerekçelerle tercih ettiğini şöyle anlattı: “İnsanlar, güvenle seyahat etmek istiyor. Son yıllarda taksicilerin kabalıkları, kısa mesafe yolcularını kabul etmeyişleri ve uzun yollardan götürerek daha fazla ücret ödenmesine sebep olmaları gibi nedenlerle pek çok mağduriyet yaşandı. Hatta adli suçlardan aranan ya da hüküm giymiş kişilerin hiçbir denetim olmadan taksicilik yaptığına dair haberler çıktı. İşte bu yüzden insanlar, kimliğini, iletişim bilgisini ve hatta aldığı hizmetten memnun kalmadığını bildirebileceği bir sistemi kullanmayı tercih eder oldu.”
Aynı şoför, Uber’deki kimlik bilgilerinin denetlenebilir olup olmadığına ilişkinse şunları söyledi: “Şoför olarak kayıt olmadan önce taşımacılık belgesi, kimlik ve iletişim bilgileri, net bir fotoğraf, hatta sabıka kaydı dahi Uber tarafından isteniyor. Şoför adayları da sisteme bu bilgileri yüklüyor. Uber gerekli incelemeyi yaptıktan sonra uygun görürse şoföre onay veriyor.”
‘Plaka sahiplerinin umrunda değil’
“Ticari taksi plakası sahipleri, araçlarında şoförlük yapacaklardan bu belgeleri istemiyor mu yani?” diye sorduğumuz Uber şoförü, zaten sorunun da bu olduğunu söyledi ve ekledi: “İstemiyor, bu yüzden de dışarıda iş bulamamış, yalnızca şoförlüğü olan pek çok insan bir anda kendini direksiyon başında buluyor. Sonra da ortaya az önce bahsettiğim mağduriyetler çıkıyor. Plaka sahibi her gün aldığı 420 liraya bakıyor. Yeter ki para gelsin, kimin, nasıl çalıştığının bir önemi yok. Ancak Uber’de verilen her hizmet için puan veriliyor, yorum yapılıyor. Uber’e giden şikayetler sonucundaysa gerek görülürse şoförün ilişiği kesiliyor. Bu güven ortamı da yolcu için tercih sebebi oluyor.”
Uber aracılığıyla taşımacılık hizmeti veren şoföre, ticari taksicilerin kendilerine olan nefretinin sebebini sorduk ve şu yanıtı aldık: “Uber hizmeti verenlere saldıranların çoğu aslında plaka sahipleri. Bugün ticari taksi plakasının bedeli 1 milyon 800 bin lira. ‘Ben bu kadar para veriyorum, sonra adam 80 bin liralık lüks araçla, vergi vermeden, benim kazandığım paranın katbekatını kazanıyor’ diyor. Ancak bugün İstanbul’daki taksi sayısı nüfusla karşılaştırıldığında yeterli değil. Üstelik VIP araçla ticari taksicilik yapan da yok. Yani bugün beş kişi birleşip, taksiye binip havalimanına gitmeniz mümkün değil. Bunu yapmak istediğinizde Uber’den hizmet alıyorsunuz. Ticari taksilerin vermediği bir hizmeti veriyoruz aslında biz.”
Konuştuğumuz şoför ayrıca, darp olaylarının da bizim kendisine ulaştığımız yöntemle gerçekleştiğini söyledi. Yani uygulama üzerinden plakası görülebilen araç buluşma noktasına çağrılıyor, sonra da darp ediliyor.
Şoför, son zamanlarda yaşanan fiziksel saldırı olaylarının Uber hizmeti verenlerde korkuya neden olup olmadığı sorusuna da yanıt verdi: “Ben herhangi bir korku yaşamadım. Ancak son olayların ardından uygulamadan daha çok hizmet talebi aldım. Bu da, bazı Uber şoförlerinin son günlerde çalışmaktan kaçındığını, bu nedenle yolculukları kabul etmediklerini gösteriyor.”
‘Millet güvenlik değil, lüks peşinde’
Uber şoförüyle yaptığımız sohbetten sonra, yakınlardaki bir ticari taksi durağına girip, yaşananlara bir de onların penceresinden bakmaya karar verdik.
15 yıllık taksi şoförü Mustafa Akman, Uber’in taşımacılık hizmeti alanlar tarafından tercih edilmesinin gerekçesinin güvenlik endişesi olduğu kanısında değil.
Ona göre, taksiciler nedeniyle yaşanan sorunlarda düşüş var çünkü denetimler yerinde: “Onlar eskidendi. Artık ‘Kısa mesafe gitmiyorum’ tartışmaları yaşanmıyor. İndi-bindi ücretinin 10 liraya sabitlenmesi iyi oldu. Ayrıca sürekli taksileri durdurup denetleme yapıyorlar. Bizlerden de belge isteniyor ve belgesiz hizmet verenlere cezalar yazılıyor. Bizim milletin Uber’i tercih etmesinin en büyük nedeni lüks tutkusu. Gösterişli arabalarda yolculuk yapmak hoşlarına gidiyor.”
Devletin, bugün istese Uber hizmetini sona erdirebileceğini savunan Akman, “Yukarıda birileri belli ki bu işten nemalanıyor. Yoksa bir günde bitirirler. Yarın (pazartesi) Uber’e açılan davanın duruşması var. Büyük ihtimalle o dava da ertelenecek. Kısa vadede yasak getirileceğini düşünmüyorum” diye konuştu.
Akman’a göre Uber ile ilgili davadan yasallaştırma yönünde bir karar çıkarsa ticari taksi plakalarının fiyatlarında da düşüş olabilir: “Plaka almaksızın taşıma hizmeti vermek mümkün olursa, bugün değeri bir milyon 800 bin lira olan plakalar, yarın yok pahasına satılığa çıkarılır.”