‘Silahlı terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla tutuklanan Özgür Gündem’in yayın danışma kurulu üyesi ve yazarlarından Aslı Erdoğan’ın suçlamaya konu olan gazete yazıları avukatı Cihan Duman tarafından paylaşıldı.
‘Örgüt propagandası yapmak’, ‘örgüt üyeliği’ ve ‘halkı kışkırtmak’ suçlamaları yöneltilen Erdoğan’a gazetede yazdığı yazılar da sorulmuştu.
Erdoğan’ın gözaltına alınmasına delil olarak, gazetedeki yazıları ile gazetenin yayın danışma kurulu üyesi olması gösterilirken, sekiz sayfalık ifadenin yer aldığı dosyada gizlilik kararı bulunuyor.
Yazar Aslı Erdoğan’ın tek kişilik müşahade odasında tutulduğu, pazartesi gününe dek kantin kapalı olduğu için ihtiyaçlarını karşılayamadığı öğrenilmişti.
‘Özgür Gündem yazılarımı barış köprüsü olarak gördüm’
Erdoğan, avukatları aracılığıyla cezaevinden gönderdiği mesajda şunları söylemişti: “Moralim iyi. Neden burada olduğumu biliyorum. Herkese selamlarımı iletiyorum. Benim yazılarımda sadece düşünce özgürlüğü değil, ‘yargılanan’vicdan oldu. Önyargılarıyla hapsedilen ‘vicdandır.’ Edebiyat, insana bu vicdanı kurabilmek için vardır. 18 yıldır tutarlı bir biçimde şiddet karşıtlığını savundum ve Özgür Gündem yazılarımı bir barış köprüsü olarak gördüm.”
Erdoğan’ın avukatı Cihat Duman, suçlamaya konu olan dört yazıyı, yazarın kişisel internet sitesinde yer alan linkleriyle birlikte Twitter hesabından paylaştı.
https://t.co/dUyKixIIaLhttps://t.co/JpTRHmrIgVhttps://t.co/rrSaipA0hHhttps://t.co/Jszp0scSPX
takdir artık hakimlerin değil, sizlerin
— Cihat Duman (@cihatolog) August 20, 2016
Erdoğan’ın suçlamaya konu olan yazılarından bölümler şöyle:
AYLARIN EN ZALİMİ / 08.07.2016
“(30 Mayıs, Evrensel) Nusaybin’de sokağa çıkma yasağı ve abluka 76. gününde… YPS’nin silahlı güçlerini çektiğini açıklamasının ardından bombalama ve operasyon şiddetlenerek devam ediyor, tank ve top ateşinin yoğunluğu artıyor. Mahallelerden tahliye edilen 42 kişiden 24’ü tutuklanırken, pek çok sivile işkence yapıldığına dair tanıklık var. ‘’Çıkanlar sivil, çoğunun yaşı küçük. Şefkatli bir mizansen sergilendi, ama sonrada işkenceye maruz kalmışlar, aileleri gözaltında kafalarının, kollarının kırıldığını gördü.’’
BİR DELİNİN TARİH OKUMALARI / 17.06.2016
“Nasıl demeli, ‘paradigma’ yalın ve açıktı o zamanlar, herkesçe kabul edildiğinden gerçeğe tıpatıp uyuyordu. Tarihçilerin başlangıcı üzerine fikir birliğine varamadıkları o ‘homojen’ çağda (80’ler sonu, 90’lar) söz gelimi ‘Kürt meselesi’ yoktu, çünkü henüz ‘Kürt’ yoktu. Dilleri dönmediği için Türkçeyi katır kutur eden kimi aşiretler epeydir biliniyordu, bunlar dağlı, şalvarlı, silah tutkunu ve feodaldiler. Kenan Evren fotoğraflarının duvarları terk ettiği günlerde, pek de inmedikleri dağa çıkmış, fırsat buldukça bebek katlediyorlardı, ama bu mesele ‘en geç yaz sonunda’ bitecekti. Gücümüzü hazmedemeyen Batı basınında ‘tuhaf’ haberler yayımlanıyordu: Şehirler ablukaya alınıp günlerce taranıyor, cenaze kalabalıklarına ateş açılıyor, insanlar kaybediliyor, zihinsel engelli bir çocuk üç renkli bileklik taktığı için bir panzere bağlanıp sürükleniyordu. Hakikaten tuhaftı haberler… Ermeniler gündemden çıkmıştı, biliyorduk ki, çeteleriyle yakıp yıktıktan sonra Türklere zarar verebileceklerinden umudu kesmiş, toplu halde bu topraklardan çıkıp gitmişlerdi. Aslında bu ülkeyi sevmeyen herkese de aynısı tavsiye ediliyordu.”
Faşizm Güncesi: BUGÜN / 20.05.2016
“Bodrumlarda kuşatılmış insanların –kimi yaralı, kimi çocuk— diri diri yakıldığı günlerde yaşamanın ve yazmanın dayanılmaz ağırlığı… Hayatın yerine ikame edilen sözcüklerin, sözcüklerin üstlendiği sessizliğin korkunç ağırlığı… O uçurum orada ve burada, geçmişte, gelecekte, bugünde… Biz ne kadar gözlerimizi kaçırsak da, o benzersiz derinlikteki bakışlarını gözlerimizden ayırmıyor. Öznesini yitirmiş cümlelerin, anlatıların suskunluğuyla, yarıda kesilmiş bütün hikayelerin, bütün hayatların ebedi suskunluğuyla bakıyor, bekliyor ve sisli sonsuzlukta, tam içimizde yürüyor.”
TUTANAK 2 , ’BU SENIN BABAN’ / 29.03.2016
“Alıntılamayı sürdürüyorum: Gazete haberlerinden, tanık anlatımlarından, ailelerin açıklamalarından, yetkililerin demeçleri ve duvar yazılarından…
‘Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı 96. gününe girerken, ilçe tank ateşiyle aralıksız şekilde dövüldü… Hafta başında ilçeden çıkan 19’u çocuk— biri Elif Su adlı bebek— 44 kişi hala gözaltında… İdil’de sokağa çıkma yasağı 19.gününe girdi.’ (6 Mart)
‘Yüksekova’da okullarda karargah kuran Özel Harekat tahtalara yazdıklarını sosyal medyada paylaştı: ‘Güzel günler göstermeye geldik’… ‘Ezan dinmez, bayrak inmez’… ‘Fetih, 2016 Mart’ (6 Mart)
‘Şırnak’ın Cizre ilçesinde 79 gün süren tank, top, ağır silahlarla gerçekleştirilen saldırılar sonucu 1200 ev ağır hasarlı.’’’