15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanan eski Şırnak Çakırsöğüt jandarma komando tugayı komutanı tuğgeneral Ali Osman Gürcan, ifadesinde Şırnak’ta operasyona katılan birlikteki komandoların Ankara’ya getirilmesi talimatını, eski genelkurmay personel plan yönetim daire başkanı tuğgeneral Mehmet Partigöç’ün verdiğini söyledi.
Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre Gürcan, 15 Temmuz günü Partigöç ve albay Cemil Turan’dan saat 21.30 sıralarında gizli ibareli, acil kodlu bir mesaj geldiğini söyledi.
Partigöç, darbe girişiminde herhangi bir şekilde yer almadığını, darbeciler tarafından hazırlanan evraklarda isminin yer almasından haberdar olmadığını öne sürmüş, ‘Fethullahçı’ olmadığını savunmuştu.
‘Acil’ kodlu mesaj
Gürcan mesajda şu ifadelerin kullanıldığını söyledi: “Ülke genelinde meydana gelen ani gelişmeler kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tüm birlik kurum ve karargahları tarafından kendilerine verilecek vazifeleri yerine getirmek, güvenliği sağlamak ve işlerliği devam maksadıyla gereken her türlü tedbir tereddütsüz alınacaktır. Bu doğrultuda tüm birlik kurum ve karargahlar, en kısa sürede hazırlıklarını tamamlayacak, Genelkurmay Başkanlığınca verilecek emirleri icra etmek maksadıyla hazır halde bulunacaklardır. Bu kapsamda öncelikli olarak, 1’nci Jandarma Komando Tugay Komutanlığı Çakırsöğüt ve Özel Kuvvetler Komutanlığının uygun birlikleri gecikmeksizin derhal Ankara’ya intikal edilecek, intikalin süratle gerçekleştirilmesine yönelik her iki birlik komutanına kuvvet komutanlıkları, diğer birliklere her türlü koordine yetkisi verildiğini belirtir.”
‘Genelkurmay’ın emri var, Ankara’da bizi bekliyorlar’
Mesajın ardından değerlendirme yaptıklarını ve ardından Malatya 2’nci Ordu Komtuanlığı Harekat Merkezi’nden bir subayın kendilerini aradığını belirten Gürcan, askerin kendisine “Komutanım birliğinizin ivedi olarak Ankara’ya intikali bekleniyor, bunun için uçak gönderiliyor, ivedi olarak Şırnak havaalanına intikal etmeniz gerekiyor” dediğini aktardı.
Daha sonra 3’üncü ve 4’üncü taburla beraber 320 personelle Cizre’ye doğru yola çıktıklarını kaydeden Gürcan, “Cizre’ye vardığımızda önde bulunan tabur komutanı telefonla bana ‘Emniyet bırakmıyor’ dedi. Bunun üzerine ben araç içerisindeyken telefonla Cizre İlçe Emniyet Müdürü ile görüştüm. Kendisine, ‘Genelkurmayın emri var bizi Ankara’da bekliyorlar’ dedim” diye konuştu.
‘Şırnak merkeze sokulmadık’
Gürcan, şöyle devam etti: “Bu esnada tabur komutanım, basında işin renginin değiştiği yönünde haberler olduğunu, sanki bir grubun, bir zümrenin yaptığı bir eyleme alet oluyormuşuz gibi bir durum olduğunu söyledi; ne yapmamız gerektiğini tartıştık. Kendileri de bana ‘Burada durmayalım, asker polis kavgası olmasın, geri çekilelim’ dediler. Bu esnada uçakların durumunu sordum, uçakların daha gelmediğini söylediler; tugaya dönmek üzere yola çıktık. Dönüşte kontrol noktasına gelindiğinde yine emniyet birimleri tarafından birliğimiz Şırnak Merkeze sokulmayınca tümenin kurmay başkanıyla görüştüm. Biz birliğimizden gece 22.00-23.00 saatleri arasında çıktık. Tümene girdiğimizde de gece 01:30 gibi olabilir.”
‘Sıkıyönetim belgelerini okumadım’
Birliğe kalın bir evrak biçiminde sıkıyönetim yazıları geldiğini ancak kendisinin bunları okumadığını belirten Gürcan, “Meslek hayatımda söz konusu mesaj formuyla ilk kez karşılaştım. Ancak bu tür koordinasyon yetkisi içeren mesajlar gelebilir. Konvoyumuzda kirpi araçları, zırhlı midibüsler de bulunmaktaydı, işin aciliyeti nedeniyle ünimog isimli araçla taşıdık” dedi.
‘Ben devletçi bir insanım’
Darbe girişimiyle ilgisinin olmadığını savunan Gürcan, “Paralel yapılanma var olduğu söylenmektedir. Ancak benim bu konuda herhangi bir bilgim yoktur. Benim paralel örgütle bir bilgim, ilgim yoktur. Ben devletçi bir insanım. İdil, Cizre ve Şırnak operasyonlarını yapmış bir insanım. Bana emir verildiği için bu operasyonları yaptım. Başka hiçbir kişi kurumdan emir ve talimat almamışımdır. Darbeye teşebbüs edenlerle bir ilgim yoktur” dedi.