Gülen Cemaati’nin medya ayağına yönelik müzisyen Atilla Taş dahil 28 şüpheli hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası istenen davanın ilk duruşması görüldü.
Hürriyet’ten Damla Güler’in haberine göre davanın ilk duruşmasında Atilla Taş, savunmasına başlamadan hemen önce mahkeme başkanına, “Siz sormadan hemen ben söyleyeyim; ‘Bylock’ ya da ‘Eagle’ programlarım yok. Hiç maklube yemedim. Bank Asya’nın önünden bile geçmedim. Müslümanım ama beynamazım” dedi.
Taş, sosyal medya paylaşımları ve yazdığı yazılar nedeniyle aylardır tutuklu olduğunu belirtirken, “Buraya gelirken hukuk adına biraz umudum vardı. Ama buraya gelip beni tutuklayan sizi orada görünce o da bitti” diye konuştu.
Gülen Cemaati’yle Meydan gazetesinde bir yıl yazı yazdığı için ilişkilendirildiğini söyleyen Taş şöyle devam etti: “İnanın ‘Ham çökelek’ şarkısını söylediğim için yargılansaydım daha mantıklı olurdu. Ben bu ülke için vatani görevimi yaparken yaralandım. 25 yıldır bacağımda bir mermi parçasıyla yaşıyorum. Şimdi devletim bana ‘Sen teröristsin’ diyor. Bu benim çok kanıma dokunuyor. Ben bu vatana ihanet etmedim.”
‘Tank olsa fotoğraf çektirirdim’
Hukukun üstünlüğüne inandığını vurgulayan Taş, “15 Temmuz gecesi neredeydiniz” sorusunu şu yanıtı verdi: “Evdeydim. Biz de dışarı çıktık hanımla ama tank yoktu bizim orada. Ben de Nihat Doğan gibi tankla fotoğraf çektirmek isterdim ama olmadı.”
Attığı tweetlerin sorulması üzerine ise Atilla Taş savunmasını şöyle bitirdi: “Sayın hakim, beni tutukladığınızda da söyledim. Ben ironi yapıyorum. ‘Atilla Taş ironi’ yazın yazdıklarımı görürsünüz. ‘Milli takım yeniliyor, ordu göreve’ diye yazdım. Yani başkanım, benim o tweetimi görüp ordu göreve mi gelecek? Benden terör örgütü üyesi çıkmaz sayın başkan.”
25’i tutuklu 28 şüpheli için ‘silahlı örgüte üye olmak’ suçlamasıyla iddianame hazırlanmıştı.
Şüphelilerin isimleri şöyle: Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız.
İddianame ne diyor?
AA’nın haberine göre şüpheliler hakkında, açık kaynak taramaları, TMSF kayıtları, MASAK raporu, ByLock sorgulamaları, şüpheli ifadeleri, tanık beyanları, arama tutanakları, dernek ve vakıf kayıtları ve HTS dökümlerinin delil olarak yer aldığı iddianamede, yazar Ufuk Şanlı ve televizyoncu Oğuz Usluer’in ‘ByLock’ kullanıcısı olduğu belirtildi.
‘Erdal, örgüt adına faaliyet gösterdi’
İddianamede, şüpheli Hanım Büşra Erdal’ın yazdığı yazılarla TSK’daki tasfiye sürecinin ‘haklılığı’ yönünde kamuoyu oluşturmaya çalıştığı aktarıldı.
Erdal’ın attığı tweetlerle bu kişilerin ailelerinin tepkisini topladığı ve ‘devleti ele geçirme amacı taşıdığı tespit edilip’ soruşturmalar başlayınca Erdal’ın bu soruşturmaları ‘kumpas’ olarak nitelendirip halk nezdinde itibarsızlaştırarak örgüt adına faaliyet gösterdiğinin tespit edildiği belirtildi.
‘fuatavni’yle ilgili bilgi verilmedi
Şüpheli Ünal Tanık’ın sahibi olduğu ‘Rotahaber’ internet sitesinde ‘FETÖ söylemlerini’ topluma duyurduğu ve ‘fuatavni’ hesabına yazılar yazdırıp paylaşımlarını topluma ilettiği anlatılan iddianamede şu ifadelere yer verildi: ”Buna rağmen resmi kurumlarca talep edildiğinde ‘fuatavni’ ile ilgili herhangi bir hesap veya kimlik bilgisini vermemiştir. Algıya yönelik Rotahaber ile ilgili çok sayıda tespit, dosya arasındadır. Bu şekilde örgüt adına algı faaliyetlerinde bulunarak ve örgütün kara propaganda hesabı kullanıcısının bilgilerini resmi kurumlardan gizleyerek, şüphelinin örgüt üyesi olduğu kanaatine varılmıştır.”