Silivri Cezaevi’nde 103 gündür tutuklu bulunan Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, suç işleyenler yerine haber yapan gazetecilerin cezalandırıldığını belirterek, halen hakkında iddianame hazırlanmadığına dikkati çekti: “Bize; ‘Yak, yık, öldür, tecavüz et, çal, haber ol ama haber yapma’ mesajı veriyorlar.”
BirGün’den Erk Acarer’in haberine göre CHP’li vekillerden oluşan heyet, Silivri Cezaevi’ne giderek Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik ve BirGün çalışanı Mahir Kanaat’la görüştü.
Gazeteci Tunca Öğreten, “Avukatım, Enerji Bakanı Berat Albayrak’a ait elektronik postaları paylaştığım için gözaltına alındığımı belirtirken, DHKP-C üyesi olduğum gerekçesi ile tutuklandığımı ifade etti” dedi.
Gözaltı ve tutuklama için iki farklı neden olduğuna dikkati çeken Öğreten, DHKP-C’yle hiçbir zaman yan yana gelmediğini, ‘gerçekten bir komedi’ yaşandığını söyledi.
“Cezaevinde, Albayrak’a ait e-postaları haberleştirdiğimiz için bulunduğumuzu biliyoruz” diyen Öğreten, şöyle devam etti: “Enerji Bakanı ve Erdoğan’ın damadı Albayrak’ın maillerinde ‘genel tavrını yansıtmayan’ çok sıkıntılı şeyler gördük. Karmaşık ilişkilere şahit olduk. ‘Şehrazat Konakları’ gibi usulsüz işlerin olduğunu fark ettik. Aslında bizlerin değil bu karmaşık ilişkilerin öznesi olanların cezalandırılması gerekmiyor mu? Müjdat Gezen’in tiyatrosunu kundaklayan kişi tahliye edildi. Metroda bir kadına cinsel saldırıda bulunan şahıs da aynı şekilde. Açıkçası bize; ‘Yak, yık, öldür, tecavüz et, çal, haber ol ama haber yapma’ mesajı veriyorlar.”
Erdoğan’ın, tutuklu gazeteciler için ‘terörist’ yakıştırmasına değinen Öğreten, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cezaevindeki tüm gazetecilerin ‘terörist’ olduğunu dile getiriyor. Demek ki, Erdoğan iddianameleri görmüş. O hâlde biz hâlâ neden kendi iddianamelerimizi göremiyoruz?” diye sordu.
Öğreten, ABD’de tutuklanan işadamı Rıza Sarraf için Erdoğan’ın “Rıza Sarraf benim vatandaşım, elbette durumuyla ilgileneceğim” dediğini hatırlatarak, “Peki bizler Çin vatandaşı mıyız? Sarraf’ın ülke bütçesindeki açığı kapattığı ifade ediliyor. Oysa biz sadece evimizdeki açığı kapatmaya çalışıyoruz. Sadece gazetecilik yaptık. Yaptığımız haberler dünyanın her yerinde takdir görür, ödül alır. Ne var ki biz bu haberler yüzünden cezaevine konulduk” dedi.
‘Gözaltında işkenceye uğradım’
DİHA Haber Müdürü Ömer Çelik, “Mailleri haber yaptım ama terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyorum. Bana ‘Kobani’ye neden gittin?’ diye sordular” dedi.
Gözaltına alındığını 35 günlük bebeğinin yanında ‘işkenceye uğradığını, şiddet ve kaba kuvvete maruz kaldığını’ ifade ederek, “Beni balkona çıkardılar, burada bulunan ve içinde soğuk su olan genişçe bir kabın içine sokup beklettiler. Balkonda yaptıkları bu işkenceyi de kamerayla kayıt altına aldılar. Avukat çağırmama izin vermediler” diye konuştu.
‘İddianame istiyoruz’
BirGün çalışanı Mahir Kanaat, şunları anlattı: “Suçumuzu bilmiyoruz. 102 gündür hukuksuzca cezaevinde tutuluyoruz. 24 günü gözaltında geçirdik. İddianamelerimizi istiyoruz ama ısrarla hazırlayıp, önümüze getirmiyorlar. Biz, gazetecilik yaptık. Kimileri gibi hırsızlık değil!”
Ne olmuştu?
Aralarında Diken’in eski editörü Tunca Öğreten’in de bulunduğu altı gazeteci, 25 Aralık 2016’nın ilk saatlerinde evleri basılarak gözaltına alınmıştı.
Öğreten’in evinde üç saati aşkın bir süre arama yapılmış, tüm telefon ve bilgisayarlara el konmuştu. Gözaltına alınma gerekçesi olarak ‘terör örgütü üyeliği’ gösterilen Öğreten, Vatan Caddesi’ndeki emniyet müdürlüğüne götürülmüştü.
Sabah gazetesi dokuz gazeteci hakkında gözaltı kararı bulunduğunu duyurmuştu. Haberde gözaltı listesindeki gazetecilerin hacker grubu RedHack’le bağlantı kurmakla suçlandığı belirtilmişti.
Gazeteciler, gözaltında bulundukları 24’üncü günde savcılık tarafından ifadeleri alınmak üzere adliyeye sevk edilmişti. Savcılık ifadelerinin ardından mahkemeye çıkartılan gazetecilerden Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, kapatılan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik ve BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat, ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanmıştı.
Kapatılan DİHA’nın muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan ise serbest bırakılmıştı.
Aynı soruşturma da daha sonra Almanya merkezli Die Welt’in Türkiye muhabiri Deniz Yücel de tutuklanmıştı.