Kayyım atandıktan sonra kapatılan Zaman gazetesinin tutuklu yazarlarından Şahin Alpay, sağlığının kötüleştiğini duyurdu.
30 Temmuz 2016 tarihinden bu yana tutuklu olan 73 yaşındaki Alpay’ın mektubu P24’te yayınlandı.
Cezaevinde hayatının hiç kolay geçmediğini söyleyen Alpay, “Silivri’ye girerken sağlığım iyi değildi, 15 ay sonra daha da kötüleşiyor” dedi.
10 Kasım 2017 günü Silivri Devlet Hastanesi’nde sağlık kuruluna girdiğini anlatan Alpay şöyle devam etti: “Kurulda kardiyolog bulunmuyordu. Üroloji ultrason tetkiki, KBB işitme testi istediği, bunlar da acil talepler olmadığı için, raporun tamamlanmasının Şubat 2018’i bulacağı, yani 6 aya varacağı söylendi. Dolayısıyla Adlî Tıp’ın ne karar vereceği 8 Aralık 2017’de yapılacak 2. duruşmaya yetişmeyecek, aylar sonra belli olacak. Birçok kronik hastalığım olduğu ve sağlığım giderek kötüleştiği için uzun yıllar yaşama umudum yok.”
Tutuksuz yargılanmayı talep eden Alpay, sağlık sorunlarını maddeler halinde şöyle anlattı:
“1986 yılından beri kronik bel fıtığı hastasıyım. Ameliyat olmayı reddettim ve ayakta kalabilmek için 30 yılı aşkın süredir her gün bel cimnastiği yapıyor; oturup kalkmama dikkat ediyorum.
Yaklaşık 20 yıl önce uyku apnesi teşhisi konmasından bu yana solunum cihazı (CPAP) ile uyuyorum. Gözaltına alındığım sırada eşimin elime tutuşturduğu cihazı yanıma almama, çok şükür, Silivri’de engel çıkarılmadı.
Yine yaklaşık 20 yıldır yüksek tansiyon hastasıyım, bu nedenle her gün iki hap (Delix Protect ve Fludex SR) kullanıyorum. (Bütün ilaçlarım cezaevi tarafından karşılanıyor.)
On yıl kadar önce sınırda şeker (diyabet) teşhisi kondu ve her gün bir hap (Glucofage) kullanmaya başladım.
Yine 10 yıl kadar önce, yüksek kolestrol nedeniyle haftada 3 gün ilaç (Crestor 20 mg) kullanmaktayım. Aynı süredir yüksek ürik asite karşı da haftada 3 gün ilaç (Ürikoliz) alıyorum.
Yaklaşık 10 yıl kadar önce karaciğerimde yağlanma görüldü. Maalesef önleyemedim.
On yılı aşkın bir süredir prostat büyümesi sorunum var. Kanser şüphesiyle 2009’da biyopsi yapıldı. 2016 ilkbaharında MR çekildi. Çok şükür sonuçlar negatif çıktı. Son tetkikten beri her gün Avodart hapları alıyorum.
On yıl kadar önce tiroid bezlerimden birinde çift nodül saptandı. Her yıl ve en son olarak 2017 yazında Silivri Devlet Hastanesi’nde ultrasonla bakıldı ve anormallik görülmedi.
Yaklaşık 5 yıl önce beyne giden boyun damarlarımda daralma (%30) görüldü. En son Silivri Devlet Hastanesi’nde yapılan ultrason tetkikinde ilerleme kaydedilmedi. Aynı yıl yapılan MR tetkikinde kalp damarlarımda kireçlenme başlangıcı görüldü. Her gün yürüyüş yapmam tavsiye edildi. Buna dikkat ediyorum. Silivri’de hemen hiç aksatmadan koğuşun avlusunda günde 1 saat kadar yürüdüm.
Yine o yıl yapılan MR tetkikinde kafatasımın üzerinde bir kitle/kist görüldü. Kafatası dışında olduğu için müdahaleye gerek görülmedi. Fakat aldırmadığıma pişmanım, zira giderek büyüdü.
2016 ilkbaharında, 4. Kez kolonoskopi ve eudoskopi yaptırdım. Kolonlarda bu defa polip çıkmadı, fakat bağırsaklarda kolit ve midede gastrid teşhisi kondu; iç basur görüldü. Mideyi korumak amacıyla haftada 3 gün Nexium(20 mg) hapı kullanıyorum.
Sırtımda 15 yıl kadar önce tespit edilen bir cilt lekesini hemen her yıl kontrol ettirdim. Silivri Devlet Hastanesi’nde iğne biyopsisi önerildi. Sonuç alınamayınca tüm parçanın alınması önerildi. Cezaevinde çok zahmetli bakım gerektireceği için, bir gün tahliye olurum umuduyla, beklemeyi tercih ettim.
Geçen mayıs ayında bacağımda bir çıban çıktı. Tedaviye cevap vermeyince, Silivri Devlet Hastanesi’nde ameliyat edildi. Çıkarılan kitlenin selim bir kist olduğu söylendi.
Yaklaşık 60 yıldır gözlük kullanıyorum. Göz doktorum 2016 eylülünde katarakt ameliyatı gerekebileceğini söylemişti. Silivri’deki göz doktorları henüz ameliyata ihtiyaç olmadığını; sarı nokta belirtisi de görmediklerini söylediler. Gözlük numaralarımı (yakın ve uzak) değiştirmediler; fakat gözlerimin gittikçe yorulduğunu hissediyorum.
Gözlerimdeki aşırı kuruluğa karşı son 5 yıldır göz damlası kullanmaktayım.
Yaklaşık 5 yıl önce kulaklarımda %30-35 işitme kaybı saptandı ve işitme cihazı kullanmaya başladım.
Cezaevine girdiğim günden beri psikiyatristin tavsiyesiyle anti-depresan hap (cipralex) kullanıyorum. Çok yararını gördüm.
Birkaç ay önce burnumda kaşınan bir kırmızı leke belirdi. Rosa hastalığı teşhisi koyan cildiye doktorunun tavsiyesiyle kullandığım merhem tedavi etti.
16 Kasım 2017’de Silivri Devlet Hastanesi’nde ilk kez kardiyolog muayenesine alındım. Muayene ve eforlu test sonucu fazla gecikmeden anjiyo olmam gerektiği söylendi. Birkaç ay öncesine kadar günde 1 saatlik yürüyüşlerimi kolaylıkla sürdürüyordum. Şimdilerde 30 dk’yı geçemiyorum. Anlaşılan kalp damarlarımda olumsuz gelişmeler oldu.”