‘Örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçlamalarıyla tutuklanan Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel, cezaevinden gazetesine bir mektup gönderdi.
Deutsche Welle’nin aktardığına göre, Yücel mesajında “İyi muamele görüyorum. Ancak tek başına olmak neredeyse bir çeşit işkence” dedi.
Tek kişilik bir hücrede kalması için “Çok rahatsız edici” diyen Yücel, mektubuna şöyle devam etti: “Hücre dört metre genişliğinde, dört metre uzunluğunda. Pencereden baktığımda sadece altı metrelik bir duvar görüyorum. Ancak her halükarda sağlığım ve ruh halim iyi.”
Yücel’in CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey’e Almanca bir bilgi notu iletmek istediği, ancak cezaevindeki görevlilerin buna izin vermediği belirtilirken, bunun üzerine Yücel’in aktardıklarının Pavey tarafından not edildiği bildirildi.
Kampanya başlatılmıştı
Yücel’in tutuklanmasının hayal kırıklığına yol açtığını belirten Almanya Başbakanı Angela Merkel, kararı ‘orantısız’ olarak nitelemişti.
Alman medyası da Yücel ve tutuklu diğer gazetecilerin serbest bırakılması için ‘seferberlik’ başlatmıştı.
Ne olmuştu?
Sabah gazetesi, aralarında Diken’in eski editörü Tunca Öğreten’in de bulunduğu altı gazetecinin gözaltına alındığı 25 Aralık günü yaptığı haberinde, dokuz isme yönelik gözaltı ve yakalama kararı çıkarıldığını, beş kişinin gözaltına alındığını, üç şüphelinin de yurt dışında olduğunu yazmıştı.
Gözaltı listesindeki isimler Fatih Yağmur, Deniz Yücel, Hünkar Alican Duman, Ömer Çelik, Metin Yoksu, Tunca İlker Öğreten, Eray Sargın, Mahir Kanaat ve Derya Okatan olarak duyurulmuştu.
Haberde, gözaltına alınan gazetecilerin RedHack’in sosyal medyada propagandasını yapmak ve ‘algı yönetimi’nde bulunmak suretiyle ‘terör örgütü üyeliği’ ve ‘kişisel verilerin kaydedilmesi ve yayılması’yla suçlandığı belirtilmişti.